‘KCK’ ana davası Pazartesi gününe ertelendi
‘KCK’ ana davası Pazartesi gününe ertelendi
‘KCK’ ana davası Pazartesi gününe ertelendi
“KCK” ana davasında savunma yapan müdafi avukatlardan Meral Danış Beştaş, “Yıllardır topraklarından sürülen, tarihsel haksızlığa uğrayan, hak aradıkları için idam edilen insanların yargılandığı bir davadır bu aslında. Ve buna sürekli Kürt sorunu diyorlar. Bu sadece Kürt sorunu değil, Türk sorunudur aynı zamanda, Türkiye’nin sorunudur” dedi. Avukat Emin Aktar ise, “Diyarbakır’daki mahkeme bağımsız bir karar alsın ve vereceği kararla bizi şaşırtsın” derken; Avukat Sedat Yurttaş, “Halkın iradesinin önündeki engelleri kaldırmanın kararını verme aşamasındasınız” dedi. Savcı okuduğu mütalaada, Leyla Deniz, Esma Güler, Dirayet Taşdemir ve Besime Gonca için tahliye talebinde bulundu. Heyetin, kararını Pazartesi günü açıklaması bekleniyor.
BDP milletvekilleri, belediye başkanları, insan hakları savunucuları ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 98'i tutuklu, 175 kişi hakkında açılan "KCK" ana davasının duruşmasına Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. Davanın bugün görülen duruşmasına, tutuklu BDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak, BDP Van Milletvekili Kemal Aktaş, İHD Diyarbakır Şubesi eski Başkanı Muharrem Erbey ve Kürt siyasetçi Hatip Dicle'nin de aralarında bulunduğu 40 tutuklu kişinin yanı sıra müdafi avukatlar ve Kürtçe tercümanlar hazır bulundu. Duruşmayı, BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Avrupa Parlamentosu eski milletvekili Feleknas Uca’nın yanısıra tutsak yakınları da izledi. Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda müdafi avukatlar Kemal Aktaş’a ilişkin savunma yaptı. Müdafi avukatlardan ilk söz alan Mehmet Emin Aktar, müvekkili Aktaş’ın toplam 27 yıl cezaevinde kaldığını ve 12 Eylül sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandığını belirterek, “Müvekkil 27 yıl özgürlüğünden mahrum kalmıştır. Aktaş, 12 Haziran seçimlerinde halkın iradesiyle milletvekili seçilmiştir. Bu halkın seçilmişi, mahkemenin 3 gündür kendisine karşı ithamları, kimliğini yok sayma ve iradesini görmemesine rağmen sesini dahi yükseltmemiştir. Aktaş, bir halkın seçilmişidir. Ve siz burada bir halkın iradesini yok sayıyorsunuz. Ama belirttiğim gibi, buna rağmen Kemal Aktaş o kadar mütevazi davrandı ki sesini dahi yükseltmedi. Buradaki tüm müvekkiller hemen hemen aynı suçlamalarla yargılanıyor. Diyarbakır’daki mahkeme bağımsız bir karar alsın ve vereceği kararla bizi şaşırtsın” diye konuştu.
Aktar’ın ardından söz alan Avukat Meral Danış Beştaş, Aktaş’ın mahkeme heyeti tarafından tüm sorulara açık bir şekilde cevap verdiğini belirtti. Kürt halkının on yıllardan bu yana yürüttükleri mücadelede demokratik hak ve taleplerini belirttikleri için yargılandıklarını kaydeden Beştaş, “Buradaki dava Silivri’deki dava ile kıyaslanmaya çalışılıyor. Biz buradaki davanın Silivri’deki Ergenekon davaları ile karşılaştırılmasını kabul etmiyoruz. Topluma sürekli böyle bir algı lanse edilmeye çalışılıyor. Şöyle bir algı oluşmuş; Silivri’dekiler bırakılmazlarsa KCK’de de bırakılma olmasın. KCK adı altında yargılanan ve halk iradesi ile seçilmiş siyasetçilerin yargılandığı davanın Silivri’de Ergenekon’da yargılananlarla kıyaslanmasını kabul etmeyiz” dedi. Beştaş, müvekkili Aktaş’ın örgüt üyeliğinden yargılandığını hatırlatarak, Aktaş’ın cezasının infazının dolduğunu hatırlatarak, Aktaş’ın tahliyesini talep etti.
Beştaş’ın savunmasının ardından iddia makamı mütalaa okudu. İddia makamı okuduğu mütalaada, Leyla Deniz, Esma Güler, Dirayet Taşdemir ve Besime Gonca için tahliye talebinde bulundu. Talebin ardından savunmalarına devam eden müdafi avukatlar karara itiraz etti. Avukat Sedat Yurttaş, yargılanan tüm sanıkların dosyalarındaki delillerin ve iddiaların benzer olduğunu ve hiçbir sanığın kaçma şüphesinin bulunmadığını kaydetti. Yurttaş, “21’inci yüzyılın ayıbını ortadan kaldıracak olan karar önünüzde duruyor sayın heyet. İçinde bulunduğumuz çözüm sürecinde bu 120 gündür hiçbir asker, gerilla, korucu ve sivil insanımızın ölüm haberini almadık. Bu süreçte müvekkilin de savunmasında belirttiği gibi belki de Kürt siyasetinin üzerindeki zincirlerinin kırılması mahkemenizin vereceği karara bağlı. Halkın iradesinin önündeki engelleri kaldırmanın kararını verme aşamasındasınız” dedi.
Yurttaş’ın ardından tekrar söz alan Avukat Beştaş, tüm müvekkiller adına birkaç şey söylemek istediğini belirterek, “Yıllardır topraklarından sürülen, tarihsel haksızlığa uğrayan, hak aradıkları için idam edilen insanların yargılandığı bir davadır bu aslında. Ve buna sürekli Kürt sorunu diyorlar. Bu sadece Kürt sorunu değil, Türk sorunudur aynı zamanda, Türkiye’nin sorunudur” dedi. Beştaş, iddianamedeki iddiaların hukuken geçerliliği ve meşruluğunun olmadığını vurgulayarak, iddianamede geçen bazı iddialara ilişkin mahkeme heyetinin Aktaş’a sorduğu bazı soruları hatırlatarak, “Sizin müvekkile sorduğunuz KCK sözleşmesini, Kürt hareketini Türkiye’nin neresine, hangi, bölgesine giderseniz gidin, kime sorarsanız sorun bilir. Bugün Kürt hareketi nedir diye sorarsanız herkes Kürtlerin on yıllardır yaşadığı acılardan söz eder size. Ama siz bu soruları müvekkilin illegal bağlantıları varmış gibi soruyorsunuz. DTP’nin çalışmalarını illegal olarak gösterilen bir yapıyla eş tutarak yargılama yapıyorsunuz” dedi. Beştaş, KCK sözleşmesinin birinci maddesini mahkeme heyetine okuyarak, “Müvekkiller KCK sözleşmesinin ekoloji ve yerel yönetimler modeli üzerindeki bazı maddelerini model açısından değerlendiriyor tartışıyorlar, bu ifade özgürlüğüne girer. KCK bir defa devletleşmeyi kabul etmiyor, devlet sistemini reddediyor. Aynı amaca hizmet eden fakat araçları farklı olan bir düşünceye, ‘İllegal zeminde faaliyet yürütüyorsun’ diyemezsiniz. KCK de ekolojik yaşamı savunabilir, DTP de. İkisi de cinsiyet özgürlükçü bir yaşamı öngörebilir, bunun neresi suç?” diye konuştu.
Müdafi avukatlar, tek tek müvekkilleri hakkında savunma yapmayı sürdürdü. Avukatlar, mahkemenin siyasi bir yargılama yaptığını ve müvekkillerinin legal yollarla yaptıkları siyasi faaliyetlerin yargılandığını belirtti. Avukat savunmalarının ardından duruşma Pazartesi gününe ertelendi. Pazartesi günü avukat savunmalarının ardından mahkemenin ara karar vermesi bekleniyor.