Malatya’daki tutsaklardan duyarlılık çağrısı

Malatya’daki tutsaklardan duyarlılık çağrısı

Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan tutsaklar Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin özel politikalarından vazgeçmeyerek yargıladığı tüm öğrenci dosyalarına istisnasız olarak ceza yağdırdığını belirterek, "Buna karşın tutsaklar olarak sesimizi duyuramıyoruz. İnsan Hakları Derneği'nden acilen bir heyetin gelmesini istiyoruz" çağrısında bulundu. 

Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan siyasi tutsaklar, aileler aracılığı ile yazılı açıklama yaptı. Tutsaklar adına açıklama yapan kadın tutsak Baver Demir, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin özel politikalarından vazgeçmeyerek yargıladığı tüm öğrenci dosyalarına istisnasız olarak ceza yağdırdığını belirtti. Demir "Hiç kimseyi tahliye etmeden ceza vererek sürece karşı bir taraf olduğunu kanıtlamaktadır. Avukatların farklı illerdeki benzer dosyaları örnek olarak göstermesine karşın mahkeme reisi Hayrettin Kısa 'O dosyalar da bende olsaydı sonucu böyle olurdu, tahliye çıkmazdı' diyerek sürece ve düzeltmeler amacıyla çıkarılan yargı paketlerine meydan okumuştur" dedi. Demir, Kısa'nın süreci başlatan ve yürüten tüm tarafların suç işlediğini ve bir gün yargılanacaklarını söylediğini aktardı.

‘YARGILAMA DARBE YASASI ZİHNİYETİ İLE YAPILIYOR’

30-31 Mayıs tarihlerinde iki gün boyunca ele alınıp görüşülen farklı 6 öğrenci dosyasının hepsine ceza yağdırıldığına dikkat çeken Demir, mahkemenin durumunun DGM'leri aratır durumda olduğunu ve darbe yasasının zihniyeti ile yargılama yaptığını kaydetti. Yargılama esnasında 3. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin gözleri önünde, yargılanan öğrencilerin polis ve askerler tarafından darp edildiğini ve darp edilen öğrencilerin apar topar mahkeme salonundan çıkarılmaya çalışıldığını belirten Demir, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Salondan çıkarılmaya çalışılan öğrencileri askerler merdivenlerden aşağıya iterek yaralanmalarına sebebiyet verdi. Öğrencilerin üstüne çullanan askerler öğrencilerin elini zorla tersten kelepçeledi. Polisin ve askerin yargılanan bu öğrencilere ve izleyicilere kadın erkek fark etmeksizin reva gördüğü bu muameleler heyet tarafından görmezden gelinmiştir. Bu da bir kez daha polisin, askerin ve yargının birlikte çalıştığını gözler önüne sermiştir."

ANADİLDE SAVUNMA CEZA ALMA GEREKÇESİ

Askerler tarafından tutuklu öğrencilere tehdit ve hakaretler yağdırılmasını, duruşmaya katılanların alkış, zılgıt ve "Berxwedan jiyan e" sloganları ile protesto ettiğini aktaran Demir, "Yakınlarımız bizlere destek verdikleri için hırpalanmış ve gözaltına alınmak istenmiştir. Buna karşın direnen izleyicileri gözaltına alamayan polis hırsını tutuklu öğrencilerden çıkarmıştır. Darp edilen öğrencilerin cezaevinde yapmış olduğu tüm girişimlere çeşitli bahaneler gerekçe gösterilerek darp raporu almaları engellenmiştir. 3. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin izlediği özel politikalardır" dedi. Mahkemenin açık bir şekilde sanıkları ana dillerinde savunma yapmamaları yönünde tehdit ettiğini aktaran Demir, "Yargılananlara 'ya kendini ve dilini inkar edip az ceza alacaksın ya da anadilde konuşup çok ceza alacaksın' politikası uygulanmaktadır. Anadilinde savunma yapan tüm öğrencilere cezayı yarı oranında arttırarak verilmektedir. 2009'dan bu yana izlenen bu çirkin, özel politikayı ne yazık ki yargılananlar dışında kimse görmemekte ve duymamaktadır" ifadelerine yer verdi. 

Demir, 30-31 Mayıs tarihlerinde görülen "KCK" öğrenci dosyaları kapsamında 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce cezalandırılan öğrencilerin isimlerini şu şekilde sıraladı: "Diyadin Abak ve Mehmet Yiğit'e 9'ar yıl, Musa Kıvanç, Ali Konar ve ismi öğrenilemeyen dosya arkadaşına 18 yıl, Baver Demir'e 10 yıl, Kasım Aydın, Zeki Kaya, Ferhat Pervane'ye ise 7'şer yıl birer ay hapis cezası verildi. Tutuksuz yargılanan iki öğrenciye de 7'şer yıl birer ay hapis cezası verildi. Hayrettin Kahraman'a 7 yıl bir ay propagandadan, 10 yıl 6 ay üyelikten, toplamda 18 yıl hapis cezası verildi. Hamiyet Vural'a 12 yıl 9 ay, Umut Çalışkan'a 10 yıl 6 ay, Serkan Tangül'e 9 yıl 6 ay, Ahmet Ozan Özbek'e 8 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Havva Bozkurt ve Yasin Erkmen'e 13'er yıl 6 ay hapis cezası verildi."

İHD’DEN ACİL HEYET İSTENDİ

Yaşanan sürgünler ve açlık grevi eylemi ardından cezaevinde hak ihlallerin aşırı boyutta arttığına dikkat çeken Demir, "En başta gardiyanların hakaret ve tehdit edici saldırıları geliyor. Buna karşın tutsaklar olarak sesimizi duyuramıyoruz. Tüm kamuoyunu duyarlı olmaya çağırırken İnsan Hakları Derneği'nden acilen bir heyetin gelmesini istiyoruz" çağrısında bulundu.