“Talepleri bizim de asli talebimizdir” diyen dayanışma üyeler, 8 Kasım’da gözaltına alınan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı’nın da derhal serbest bırakılmasını istedi.
Yüksel Caddesi direnişinin 1’inci yıldönümü dolasıyla Süreyya Operası’nda bir araya gelen Nuriye ve Semih İçin Dayanışma üyeleri, “İşimi geri istiyorum” talebiyle 247 gündür açlık grevinde olan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sesine ses oldular. Nuriye ve Semih’in fotoğraflarının taşındığı eylemde, “Açlık grevi 247. gününde işimizi geri istiyoruz” yazılı pankart açıldı. “Her yer Yüksel her yer direniş”, “Nuriye, Semih yalnız değildir”, “KHK’ler gidecek biz kazanacağız”, “Nuriye Gülmen’e özgürlük”, “Nuriye, Semih yaşayacak” sloganlarını atan kitle adına açıklama Murat Yıldırım tarafından okundu.
KARANLIĞA KARŞI IŞIK OLANLARA…
Akademisyen Nuriye Gülmen’in “İşimi geri istiyorum” talebiyle 9 Kasım’da Ankara Yüksel Caddesi’nde başlattığı direnişinin 1’inci yılını doldurduğunu hatırlatan Yıldırım, Gülmen’in direnişine emekçiler Semih Özakça, Acun Karadağ, Veli Saçılık katılmasıyla; karanlığa karşı ışık olmak isteyenlerin sayısını giderek çoğaldığını vurguladı. 1 yıl içerisinde yaşananlara anımsatan Yıldırım, KHK zulmüne karşı çıktıkları için hapsedilen Nuriye ve Semih’e boyun eğdiremeyen siyasi iktidarın bir yandan da onlara ses ve omuz veren herkesi hedef haline getirdiğini belirtti. Nuriye ve Semih için adalet isteyen yüze yakın kişinin siyasi komplo ile tutuklandığına dikkat çeken Yıldırım, bu tutuklama furyası kapsamında en son iki eğitimcinin 16 avukatının da hukuksuz bir şekilde hapsedildiğini aktardı. Nuriye ve Semih’in savunmasını üstlenen Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatlarından adeta intikam alındığına işaret eden Yıldırım, tutuklandıktan sonra farklı illerdeki cezaevlerine sürgün edilen avukatlara ayakta sayım dayatıldığını , kabul etmedikleri için yağdırılan cezaların 9 yıl aile görüş yasağına vardığını, su içme gibi temel ihtiyaçlarının bile gasp edildiğini, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan avukatlardan Engin Gökoğlu’nun hücresine yapılan saldırıda kolunun kırıldığını aktardı.
‘HALKIN AVUKATLARINI SERBEST BIRAKIN’
Yıldırım, Nuriye ve Semih’in 17 Kasım’da görülecek davası öncesi aynı öç alma politikası kapsamında KHK’lerle kapatılan ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın da gözaltına alındığını hatırlattı. Kozağaçlı’nın yıllardır ezilenlerin avukatlığını yapan onurlu bir hukukçu olduğunu vurgulayan Yıldırım, Kozağaçlı’nın derhal serbest bırakılmasını istedi. Yıldırım, “Selçuk Kozağaçlı Soma’nın, Ermenek’in, Berkin Elvan’ın, Dilek Doğan’ın ve elbette Nuriye ve Semih’in avukatıdır. Açlık grevinde olan Kozağaçlı 4 günlük gözaltı süresinin uzatılması halinde suyu ve şekeri keseceğini ifade etmiştir. Halkın avukatlarını serbest bırakın. Avukatlarımıza yapılan bu saldırıyı direnişe ve mücadelemize yapılmış sistematik bir saldırı olarak görüyor ve vazgeçmeyeceğimizi, teslim olmayacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.
17 KASIM’DAKİ DURUŞMAYA KATILIM ÇAĞRISI
Nuriye ve Semih’in dosyalarının derhal OHAL Komisyonu’na tarafından incelemeye alınmasını isteyen Yıldırım, “Talepleri bizim de asli talebimizdir. İşlerine geri iade edilene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz” diye konuştu. İki eğitimcinin 17 Kasım’da Ankara’da görülecek duruşmasına katılım çağrısı yapan Yıldırım, “Sizden bize bir şey bahşetmenizi istemiyoruz; bir gecede haksız ve hukuksuzca elimizden aldığınız işimizi, ekmeğimizi, bir gecede bize geri verin diyoruz” dedi.