Kadıköy HDK-HDP Gençlik Meclisi üyesi gençlerin 7 aydır aralıksız polis tarafından tehdit edildiği ortaya çıktı. ANF’ye konuşan HDK Meclis Üyesi ve Marmara Üniversitesi işletme bölümü öğrencisi Mutlu Tatar, kendilerine sürekli gözdağı veren Kadıköy İlçe Emniyeti’ne bağlı polis amirlerinin, şimdi de gözaltına aldıkları kişiler üzerinden tehdit mesajları gönderdiğine dikkat çekti.

Üniversite Öğrencisi Mutlu Tatar, Kadıköy HDK-HDP Gençlik Meclisi’nin muhalefeti artmasından çok rahatsız olan Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis amirlerinin kendilerini sürekli tehdit ettiğini aktardı. Bu baskı ve tehditlerin özellikle Soma protestoları sonrasında yoğunlaştığını belirten Tatar, hızını alamayan polis amirlerinin bu kez de gözaltına aldıkları kişiler üzerinden isim vererek, “Bu kişi ayağını denk alsın, elimizde görüntüleri var, ya bu şeylerden elini ayağını çeker ya da onu tutuklarız” şeklinde tehdit mesajları gönderdiğine işaret etti.

Bu tehditleri gönderen ve sima olarak tanıdığı polis amirlerinden birinin, kendisini gözaltına alarak doğrudan tehdit ettiğini aktaran Tatar, “Beni bizzat tehdit eden bu amir, bu kez de gözaltına aldığı kişiler üzerinden bana ve arkadaşlara tehdit gönderiyor” diye konuştu.

Daha iki hafta önce HDP ilçe binasını telefonla arayan bu amirlerin, kendisinin de yer aldığı altı kişinin ismini sıralayarak, “Onlar artık çok şımardılar, onlar yüzünden Kadıköy’de artık sizin hiçbir yürüyüşünüze izin vermeyeceğiz” diye gözdağı verdiklerini belirtti.

Tatar, nitekim birkaç hafta önce Kadıköy’de yapılmak istenilen yürüyüşlere ya izin verilmediğini ya da OHAL ilan edildiğini vurguladı. 6-7 Ekim protestoları sonrası bu keyfi tutumun giderek arttığını dile getiren Tatar, polisin artık basın açıklamalarına dahi saldırdığına dikkat çekti.

DÜN ZAMAN, BUGÜN SABAH

Tatar polislerin tehdit etmekle de kalmadığını, ajanlaştırdıkları şahısların üzerinden çamur atarak, hükümete yakın gazetelere de servis ettiklerini yaşadıklarından yola çıkarak örneklendirdi.

“En son Karayolları’nda itfaiye ve İETT otobüsü yakılmış, bu olayla ilgili gözaltına alınan 15-20 kişiden birinin ajanlaştırıldığı, bir diğerin ise itirafçı olduğu ortaya çıkmıştı. Polis tarafından itirafçı yapılan şahıs üzerinden, sırf Karayollarında oturduğum için olaylara benim ismim de karıştırılmış. Ama işin en ilginç yanı bu iftiradan sonra gözaltına alınmadığım gibi, bu eyleme sözde katıldığımı hükümete yakın Sabah gazetesinin manşetinden öğrendim” diyen Tatar, söz konusu gazetede “Paralel-PKK şer ittifakı” başlığı ile yayınlanan ve 2 yıldır cemaat evlerinde kaldığı beyan edilen itirafçının ifadelerine dayandırılan haberde, kendisinin isminin olduğu, okuduğu okul ve bölümün de verilerek söz konusu eylemlere katıldığının yazıldığını söyledi.

Kürt gençlerin emniyete değişen dengelere göre hedef gösterildiğine dikkat çeken Tatar, “Dün Zaman gazetesi bizi karalarken, bugün sıra Sabah gazetesine geldi” dedi. Onaylanan iç güvenlik paketinin de bir dizi yeni siyasi soykırım operasyonu için kılıf olduğunu belirten Tatar, “Bizi bu şekilde sindirmeye çalışanlar sindiremeyecekler” diye konuştu.