Rojava'daki MLKP savaşçısı, Serkan Tosun'u anlattı

Rojava'daki MLKP savaşçısı, Serkan Tosun'u anlattı

Kürt halkının özgürlüğünü ve devrimini savunmak için Rojava'ya giden MLKP savaşçısı Yasemin Güneş, Serekaniye'de El Nusra çeteleriyle girdiği çatışmada öldürülen MLKP savaşçısı Serkan Tosun'u anlattı.

Yasemin Güneş'in e-posta yoluyla elimize ulaşan mektubu şöyle:

"Rojava savunması ve Serkan pratiği

'Büyük aşklar yolculuklarla başlar ve serüvenciler düşer yollara
Onlar ki dünyanın son umudu soyları tükenmeyen birer şahindiler
Ne bir adresleri vardır onların ne de aşktan başka bir sığınakları.'

Dayanışma tam anlatmaz burada oluşumuzu, eksik kalır. Devrimi savunmak için, Rojava devrimini devrimimiz bilerek geldik buraya. Rojava bizimdir. Ezilen dünya halklarının kazanılmış bir mevzisidir. Onu korumak ve yaşatmak hepimizin görevidir.

Değerli yoldaşım bir kaç saat önce aldım haberini. Bütün gün aklımız, kalbimiz gözlerimiz Serekaniye'deydi. Savaşın bir gerçeğidir şehadet...bunun bilincindeyiz. Bilinç, akıl, yürek her zaman ritmini tam tutturamıyor. Olsun, bu da insan olmanın gereği.

Bulunduğunuz noktaya ilk saldırı 04.30 gibi olmuş. Saat 06.30'da öğrendik çarpışmanın başladığını. Mevzilendiğiniz yerle ilgili ve olası hareket planlarına dair fikirler yürüttük. Düşmanın hareket tarzı, zayıf noktalar. Mutlaka takviyeye ihtiyaç var, nereden ve ne hızla takviye gidebilecek vs. Mevzinizde ağır silah olarak doçkanın olduğunu biliyoruz. El Nusra kontracılarının bir kaç yüz kişiyle saldırdığını öğrendiğimizde, geriye kalan son mermiye kadar Rojava savunulacak. Sabah ilk bilgimiz 4 şehit 7 yaralı olduğuydu.

Öğrendik ki mevzinize ulaşabilecek takviye kuvvetlerine de saldırı var, yol kapalı. Bizim de gelme girişimlerimiz sonuçsuz kaldı.

Saatler geçmek bilmiyor. İletişimimiz var sizinle. Ama yetmiyor. Orada olmak istiyoruz. Omuz omuza savaşmak ve bir mermi, bir bomba olmak düşmana şimdi.

Saat 19.00 gibiydi şehit sayısının 5 olduğunu öğrendiğimizde. Her şey mümkündü. Sonra haberini aldık. Görevini yapmış, rolünü oynamış sonsuzluğa doğru yola çıkmıştın. Yasemin'in, Özgür'ün yanındaki yerini aldın.

Yeni bir yoldu yürüdüğün. Belki yepyeni değildi, ama bu zaman ve mekanda ilkleri taşıyordu içinde.

Yok, daha öncede geçildi bu yollardan. Che, Mahir, Deniz bu yollarda büyüttü devrimciliği. 'Devrim ya her yerdedir ya da hiç bir yerde' dediğinde Che tam da bunu anlatıyordu.

Rojava'da adın Yılmaz'dı. Özgür'e layık bir savaşçı olacağına ant içmiştin. Özgür, Gazi sokaklarında, İstanbul caddelerinde yol arkadaşın, yol gösterenindi. Bir çok eylemi birlikte gerçekleştirdiniz, daha büyük hücum hayalleri kurdunuz. Kurduğunuz hayallerle uyumlu yaşadınız.

Yasemin yoldaşla omuz omuz omuza faşizmin kalelerini yerle bir etmeye giriştiğinizde başlar dik, yumruklar sıkılıydı. Yasemin yoldaşın şehit düştüğü anda onun yakınındaydın. Sen de yaralanmıştın. Düşmanın ablukasından çıktın. En küçük bir tereddüt ve kaygıya kapılmadan Yasemin yoldaşı da omuz başında bir yıldız gibi taşıyarak yoluna devam ettin.

Mütevaziydin. Sadeydin. Yalındın. Kararlılığınla, cesaretinle, yoldaşlarının yanında güvenle savaşacağı bir komutandın artık.

2012 haziranın da düşmanın Partimize karşı giriştiği gözaltı ve tutuklama saldırısının kapsama alanındaydın. Yanındaki yoldaşlarında güvenliğini alarak kuşatmadan çıktın. Yoldaşlarınla bağını kurdun. Yeni görevler seni bekliyordu. Sakınımsız koydun kendini ortaya. Partinin ihtiyaçları, devrimin görevleri neyse sen hazırdın ona. Kendini daha büyük bir savaş gücü olarak konumlandırma isteğin bir yol bulmuştu kendine.

Her şeyi öğrenmeye çalışıyordun. Zorlandığın noktalar olmuyor değildi. Ama daha fazla emek ve yoğunlaşmayla bunları aşıyordun. Kendini Özgür'ün, Yasemin'in hayallerinin pratikçisi olarak görüyordun. "Benim sorumluluklarım büyük daha çok çalışmalı, daha çok öğrenmeli, daha çok donanmalıyım" diyordun. Dediğini yaptın. Yeni niteliklerle kuşattın kendini. Ayaklanma, devrim, hücum, zafer ve düşman yeniden yeniden üzerinde durduğun, yoğunlaştığın konular ve gündemler olmuştu.

Rojava devriminin zaferi için görev aldığını duyduğunda heyecanın, coşkun ne büyüktü. Çıktın yola. Rojava devriminin bir öznesiydin artık. Boşa bir mermi sıktığı için bir YPG'li yoldaşını eleştirdiğini söylüyordun. "Mermi düşman içindir" diyordun.

Mermi düşman içindir Yoldaş.

Ayaklanmalarda kendini yapılandıran Partimiz, Rojava devrimiyle kurmuş olduğu ideolojik, siyasi ve örgütsel bağla yeni bir dönemin çizgisini ortaya koymuştur. Sen bu çizginin bir militanı, yeni bir dönemin parolası oldun.

21.yüzyılın devrimci önderliğinin yaratılması adanmış devrimcilerin görevidir. Sen, bu yaratımda tarihsel bir rol oynadın.

Mazlum yoldaş, Türkiye-Kürdistan ve Ortadoğu ve oradan da dünya devrimine bağlanacak bir devrim stratejisinin yıldızı olmuştur.

Ayaklanmalar ve devrimler içinden yükselen yeni bir zaferler kuşağı çıkmıştır yola.

Bu yolda Mazlum yoldaş zafer andımızdır.

Rojava devrimi kazanacak. Biz kazanacağız.

An serkeftin, an serkeftin!"