İdeal bir suçlu bulundu, bir Kürt! Her biri kendine göre bir hoşnutluk içerisinde PKK'nin bir "iç hesaplaşması", "teröristler arası bir iç hesaplaşma"dır tutturmuş. Olay çözüldü.

Kürt örgütleri seslerini duyuramıyorlar. Onların reddedişleri en azından biraz meraklı yorumcuları sorgulatmalı: Tutuklanan kişi Kürt değil, PKK üyesi değil ve ailesi Türkiye'de aşırı sağcı çevreye yakın olarak biliniyor. İhtiyatlı, çok kısa bir süre önce yakınlaştığı Kürt toplumu arasında az tanınıyor. Ancak Kürt dernek yöneticilerinin dikkatinden kaçmayı başarmış.

İç hesaplaşma iddiaları resmi olarak reddedildi. Paris'teki Kürt Enformasyon Merkezi (CİK), "Çok profesyonelce işlenmiş siyasi bir cinayettir" dedi.  Kandil'den KCK Yürütme Konseyi üyesi Murat Karayılan,  zanlının PKK üyesi olduğu iddialarını resmen yalanladı. Bir Türk gazetesine göre tutuklanan kişi Türkiye'ye 10'u aşkın kez ziyarette bulundu ve 22 ile 30 Ağustos 2012 arsında Ankara'da kaldı.  Ankaralı amcası ve Türk polisinin onun ne için geldiğini ve neler yaptığını araştırdığı belirtiliyor.

Kürtler açısından hiç şüphesiz, bu bir sızma operasyonu ve üç Kürt kadın militanın katledilmesi Kürt hareketinin yöneticilerine karşı bir imha planının parçası. KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar da buna dikkat çekmişti.  Kürt gençleri ve Avrupa kentlerindeki derneklerine yönelik saldırıların tırmanması endişeleri de arttırdı.

10 Ocak Perşembe sabahı olay yerine de giden Fransa İçişleri Bakanı Manuel Valls, (Savcının basın toplantısı arsından)  yaptığı açıklamada "Kendi topraklarında kamu düzeninin bozulmasını hiç bir şekilde hoş görmeyen Fransa, böylece bu iğrenç eylemi aydınlatmadaki tam kararlılığının örneğini gösteriyor" dedi.

Paris Kriminal Tugayı Antiterör Şubesi (SAT) ile Paris Terörle Mücadele Alt Müdürlüğü (SDAT) tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde iki kişi gözaltına alındı, birisi tutuklandı.

21 Ocak'ta Paris savcısı François Mollins, bir absın açıklaması yaparak, medya baskısını tatmin etmek için asgari düzeyde yeterli detaylar verdi ve iç hesaplaşma tezini gerekçelendirdi. Savcı, "iki yıldır PKK'ye üye olduğunu söyleyen 30 yaşındaki bir Türk vatandaşının tutuklandığını" söyledi.  "Şahıs olayların faili veya faillerinden biri olmaya elverişli" diyen savcı, “Terörist bir oluşumla bağlantılı cinayet işlemek" ve "Cinayeti işlemek için terörist bir örgütle ilişkide olmak” suçlamasıyla tutuklamayı doğruladı.

Açık ki savcı her şeyi söylemedi ve daha derin ve daha karmaşık araştırmaların devam ettiğini düşündürttü: "Her ne kadar itici gücü belirlenmese de, soruşturmanın bu aşamasında O.G'nin olayların faili olduğu söylenebilir. Bu üçlü cinayetin nedenlerine gelince, tüm şüphelere açıktır" dedi.

İç hesaplaşma tezi gerçekte, Fransız adaletinden beklenen bu ciddi çalışmaya hizmet eden bir paravan olmakta öte bir şey değil. Biz gerçeği bilmek istiyoruz: Gerçek nedenleri nelerdir? Emri verenler kimler? Soruşturma yeni başlıyor.  Ortaya çıkaracağı siyasi bağlantılar ne olursa olsun soruşturma sonuca ulaştırılmalı.

*André Métayer, Brotanya Kürt Dostluk Derneði Başkanı