Demokratik gelişim ve insan hakları için mücadele eden kuruluşlara verilen ‘Stockholm İnsan Hakları Ödülü’, bu yıl işgal altında yaşayan topraklarda çalışma yürüten İsrail’in “B’Tselem” adlı barış örgütüne verildi.

Ödülü veren İsveç Barosu, International Legal Asistance Consortium ve International Bar Assaciation tarafından yapılan ortak açıklamada, kurulduğu 1989 yılından beri işgal altında yaşayan topraklardaki halkın temel insan haklarını savunduğu ve onların hakları hakkında İsrailli politikacılar ve dünya kamuoyunu aydınlattığı için “B’Tselem”in 2014 yılı ‘Stockholm İnsan Hakları Ödülü’ne layık görüldüğü açıklandı. Ödül Stockholm’de konserlerin yapıldığı Berwaldhallen’de düzenlenen bir törenle örgütün yöneticilerine verildi.

Ödül töreninde bir konuşma yapan “B’Tselem” lideri Hagai El-Ad, ödülün İsrail’de milliyetçi ve anti-demokratik güçlerin saldırıları altında bulunan barış hareketlerin çalışmalarının uluslararası arenada kabul gördüğü anlamına geldiğini söyledi.

İsrail’in yaz aylarında Gazze’ye yönelik saldırıları sırasında örgütlerinin olanlar hakkında dünya basını ve kamuoyunu aydınlattığına dikkat çeken Hagai El-Ad, “51 gün süren saldırılar sırasında “B’Tselem”in gerçekleştirdiği çalışmalardan onur duyuyorum. Gaza’da çok güç koşullarda çalışan arkadaşlarımızın çabaları sayesinde saldırının yol açtığı insan hakları ihlalleri İsrail’de tartışılmaya başladı” şeklinde konuştu.

ÖRGÜTÜN AÇIKLAMALARI İSRAİL DEVLETİ VE MEDYASININ SANSÜRÜNE TAKILIYOR

İsrail’in Gaza’ya yönelik saldırıları sırasında örgütün verdiği pek çok bilgilerin İsrai’in medyası tarafından sansürlendiği ve vahşetin kamuoyu tarafından bilinmesinin engellendiği belirtiliyor. “B’Tselem”in Gazze’ye yönelik saldırılarda yaşamını yitiren 500 Filistinli çocuğun bazılarının adlarının yer aldığı ticari bir reklam programı hazırladığı ancak İsrail Radyosu’nun yayınlamayı reddettiği ve Yargıtay’ın radyo yönetimimin kararını programın “Siyasi olarak üzerinde anlaşmazlık bulunduğu” gerekçesiyle onayladığı belirtiliyor.

“B’Tselem” bir yandan İsrail’in gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerini kamuoyuna duyururken diğer yandan da Kudüs’te 40 kişinin çalıştığı merkezinde Filistinilere hukuki yardımlarda da bulunuyor.

Örgütün mahkemeye götürdüğü davalardan biri de İsrail askerleri tarafından öldürülen 14 yaşındaki Yusuf Shawareh davası. İsrail’in Batı Şeria’da çektiği dikkenli tellerden dolayı Filistinlilerin tarlalarına gidemediği, ancak Yusuf’un iki arkadaşıyla birlikte telleri geçerek ailelerin giysi ihtiyaçlarını karşılamak için tarladan yaban bitkileri toplarken askerlerin saldırılasına uğradı.

Yusuf ile birlikte bulunan 13 ve 18 yaşlarında arkadaşlarına ateş eden İsrail askerleri Yusuf’u öldürdüler, iki arkadaşını gözaltına aldılar. Olay hakkında soruşturma yapan askeri yetkililer dava açılması için bir neden olmadığını belirterek takipsizlik kararı verdiler. “B’Tselem”in ordudan soruşturma evraklarını talep etti ve Yusuf’u katleden askerler hakkında dava açtırdı.

“B’Tselem”in bu tür çabalarından dolayı İsrail’in uluslararası imajını zedelemek için ülkenin düşmanlarıyla iş birliği yapmakla suçlandığını söyleyen “B’Tselem” lideri Hagai El-Ad, “İsrail’in imajını düşünenler öncelikle hükümetin politikasının değişmesi için çalışmalı” diyor.