TBM'nin ilk 'Barış Ödülü' Kardeş Türküler'e verildi

TBM'nin ilk 'Barış Ödülü' Kardeş Türküler'e verildi

Türkiye Barış Meclisi'nin (TBM) barış mücadelesi verenleri cesaretlendirmek ve umutları güçlendirmek amacıyla ilk kez bu yıl organize ettiği "Barış Ödülü", Kardeş Türküler'e verildi. Organizatörler, "Barışı sadece Türkiye'de değil, Ortadoğu'dan Avrupa'ya, Amerika'dan Afrika'ya kadar her yerde seslendiren ve yaşadığımız topraklardaki tüm barışseverlerin umudunu ve sesini dünyaya duyurmaları" nedeniyle Kardeş Türküler'e verildiğini açıkladı.

TBM'nin bu ödülü, Türkiye'nin en büyük sorunu olan Kürt sorununa ilişkin doğrudan verilen ilk "Barış Ödülü" olarak tanımlandı. Ödül, "Demokratik çözüm" sürecine atfen 2007 yılında kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden DEP Milletvekili Orhan Doğan anısına Kardeş Türküler'e verildi. Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen ödül töreni salonuna "Barış umudumuz vicdanımız cesaretimiz emeğimiz ile", "Barış sen ben biz hepimiz ile" pankartları asıldı. Törene Yazar Yaşar Kemal, BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Gazeteci-yazar Nuray Mert ve Akademisyen Mithat Sancar, HDK Yürütme Kurulu Üyesi Gençay Gürsoy'un yanı sıra birçok gazeteci, siyasetçi, yazar ve akademisyen katıldı.

Ödül Jürisi'nde ise Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı ve CNN Türk Tarafsız Bölge Program Yöneticisi Ahmet Hakan, Prof. Dr. Ayşe Erzan, Prof. Dr. Ayşe Soysal, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Metin Göktepe Ödülü Jüri Üyesi Fatih Polat, Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya, Türkiye Barış Meclisi Dönem Sözcüsü Hakan Tahmaz, Köşe Yazarı Hidayet Şefkatli Tuksal, Gazeteci Murat Çelikkan ve Hrant Dink'in kardeşi Orhan Dink yer aldı. Yüzlerce kişinin katıldığı tören, çocukların dili ile barışı anlatan sinevizyon gösterimi ile başladı. Törenin sunumunu yapan gazeteci Banu Güven, konukları Kürtçe selamladı.

Törenin açılış konuşmasını yapan TBM Sözcüsü Hakan Tahmaz, "Barış Ödülü" fikri ilk ortaya atıldığında zor bir işe giriştiklerini bildiklerini belirterek şunları söyledi: "Kürt sorunu gibi büyük ve kadim bir sorununda ödül vermek tahmin ettiğimizden daha zormuş. Bu zorluğun kaynağını ise, hiç kuşkusuz 40. yıldır süren savaş, savaşın yarattığı toplumsal ayrışma ve kutuplaşma. Bir başka boyutu ise, barışa dair her şeyin topluma kodlanarak sunulmasıdır. Bu zorluğu değerli ödül jürimizin ve sizlerin destekleriyle aştık."

BU BARIŞ İÇİN SADECE BİR BAŞLANGIÇ

TBM'nin bu yıl Orhan Doğan'ın anısına "Barış Ödülü"nü verdiğini ve her yıl bir kişi veya kuruluşa vermeyi hedeflediklerini dile getiren Tahmaz, "Barış Ödülü çalışmasını kritik bir dönemeçte başlattık. Çatışma ve savaş döneminin aşılmasının güçlü olanaklarının ortaya çıktığı bir eşikteyiz. Çözüm arayışlarının yoğunlaştığı ve demokratik mücadelenin esas olduğu döneme çok ağır bedeller ödeyerek girdik. Son aylarda yaşananlar da gösterdi ki, bu yeni dönem de çok kolay olmayacak. Biz, burada bulunanlar ayrı kulvarlarda ama aynı hedefe yönelik çalışmalarla, eşit ve özgür bir arada yaşamı kuracağımıza ve kalıcı barışa ulaşacağımıza inanıyoruz" diye belirtti.

"Her zaman ve her yerde olduğu gibi bu coğrafyada da savaş muktedirlerin eseri, barış hepimizin eseri olacak" diyen Tahmaz, "Hiç kuşku yok ki, dokuz aydır dağda, ovada, karakolda, pusuda insanlarımızın ölmüyor olmasının kıymetini burada bulunan acılı ve yaralı kuşak kadar kimse bilemez. Bu nedenle ne olursa olsun gençlerimizin ölme ve öldürme tercihlerinden birini yapmaktan kurtulmuş olmaları müthiş bir gelişmedir. Ancak bunun barış için sadece bir başlangıç olduğunu hiç bir an akılımızdan çıkarmamalıyız" diye konuştu.

Barışın daha demokratik bir ülkede, farklılıklarla eşit ve özgür bir arada bir yaşam inşa edildiğinde kalıcılaşabileceğinin altını çizen Tahmaz, "Çözüm demokratik zeminde olacaksa bugün demokratik siyaseti güçlendirmemek ve önünü açmamak izah edilemez. Bu yola girmemek için gösterilen direnç, kalıcı barışın inşasını engellemekte, süreci zora sokmakta. Demokratik siyaset zemini gelişiyor iddiasını, binlerce siyasi tutuklu, cezaevindeki vekiller, belediye başkanları ve siyasetçiler gerçeği yalanlıyor" dedi. Tahmaz son olarak, "Biz, herkes için ve her yerde barış istiyoruz" ifadelerini kullandı.

NEDEN KARDEŞ TÜRKÜLER?

Ardından konuşan Jüri Başkanı Prof. Dr. Ayşe Soysal ise, yaptığı konuşmada ödülü Kardeş Türküler grubuna verme nedenlerini şöyle sıraladı: "Bulunduğumuz topraklarda yok sayılan, varlığı görmezden gelinen kültürlere ait müzikleri ve dansları yirmi yıldır araştırarak, yeniden yorumlayan; bu çaba ile farklı kültür, dil, inanç ve cinsiyet yönelimine sahip kişi ve toplumların bir arada, barış içinde yaşamasına dönük çalışmalar yürüten; yirmi yıl önce barış kelimesi egemenler tarafından bir tehdit olarak algılanır ve yasaklanırken yeni bir umuda kapı açmak için kendi projelerini başlatan; çabalarını bugüne kadar değişen politik koşullardan etkilenmeden, inatla ve ısrarla sürdüren; yok sayılan tüm ötekileri görünür kılarken, bu kültürlerin kendi aralarında da birbirlerini dinlemesi ve anlaması için gayret gösteren; bütün zorluklara rağmen, barış ve bir arada yaşama anlayışını geniş kitlelere ulaştırma başarısı gösteren; müzik alanında savaş karşıtlığının öncülüğünü yaparken, diğer sanatçı, kurum ve kişilerle işbirliği içinde bulunmaya özen gösteren; barışı sadece Türkiye'de değil, Ortadoğu'dan Avrupa'ya, Amerika'dan Afrika'ya kadar her yerde seslendiren ve yaşadığımız topraklardaki tüm barışseverlerin umudunu ve sesini dünyaya duyuran BGST Kardeş Türküler'e verilmesi oy birliğiyle kararlaştırılmıştır."

Konuşmaların ardından Orhan Doğan'ın yaşamını anlatan video gösterimi sırasında salonda bulunan yüzlerce kişi tarafından dakikalarca alkışlanırken, salonda duygusal anlar yaşandı. Gösterimin ardından bu yılki "Barış Ödülü"ne layık görülen Kardeş Türküler sahneye davet edildi. Kardeş Türküler'e ödülünü Yazar Yaşar Kemal takdim etti. Kardeş Türküler adına da Feryal Öney teşekkür konuşması yaptı. Program Kardeşler Türküler'in Kürtçe, Rumca, Ermenice, Arapça ve Türkçe söyledikleri ezgiler eşliğinde son buldu.