İran’da Jin Jiyan Azadî Devrimi -I-

İran’da "Ahlak Polisleri"nce gözaltına alınan Jîna Emînî’nin karakolda işkenceyle katledilmesinin üzerinden bir yıl geçti. Jîna Emînî’nin öldürülmesinin ardından İran tarihinin en önemli protesto eylemleri gerçekleştirildi.

İran’da zorunlu İslami kıyafet kuralını ihlal ettiği iddiasıyla gözaltına alınıp işkenceyle katledilen Rojhilatlı Kürt kadını Jîna Emînî’nin ölümünün üzerinden tam bir yıl geçti. 13 Eylül 2022 tarihinde gözaltına alınan ve 16 Eylül’de hayatını kaybeden Jîna Emînî, İran İslam Cumhuriyeti Kolluk Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı olan ve kamuda örtünme kurallarının uygulanmasını denetleyen Ahlak Polisi (İrşad Devriyesi) tarafından, örtüsünün hükûmet standartlarına uygun olmadığı gerekçesiyle tutuklanmıştı.

Olayın ertesinde 2019’dan sonra İran devletindeki en büyük halk eylemleri gerçekleşti. Kadınların öncülük ettiği bu isyanın adı ise “Jin Jiyan Azadî Devrimi” olarak anılıyor. Kürtçe Jin Jiyan Azadî olan slogan, Farsça “Zan, Zendegi, Azadi” olarak İranlı kadınlar tarafından da sahiplenildi. Dosyamızın ilk kısmında Jîna Emînî’nin ölümünün nasıl gerçekleştiğini ve hemen ardından İran’da yaşanan ilk eylemleri ve olayları ele alacağız.

BİR ASKER YARALANDI DİYEREK YALAN SÖYLEDİLER

Jîna Emînî, ailesiyle Tahran’a geldiği 13 Eylül 2022’de, Ahlak Polisleri tarafından örtünme kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Vozara gözaltı merkezine getirilen Jîna Emînî ile birlikte başka kadınlar da yine bu gerekçeyle gözaltındaydı. Jîna Emînî’nin erkek kardeşi Kiarash Emînî ise o gece karakol önündeydi ve kardeşinin çıkarılmasını bekliyordu.

Jîna’nın erkek kardeşi o gece yaşananları Iran Wire’a anlatırken karakol önünde polisin kendilerine biber gazı sıktığını ve saldırdığını söyleyip şunları aktaracaktı: “Binanın önüne geldiğimde, tutuklu kadınlar için yaklaşık 60-70 kişi orada bekliyordu. Birkaç kişi serbest bırakıldığında aniden bir çığlık duyuldu. Hepimiz binanın kapısını gittik ama kapıyı açmadılar. Bir anda polisler göz yaşartıcı gaz ve coplarla çıkıp bize saldırdı. Saldırıdan dolayı bütün vücudum morarmış durumda. Dün geceden beri gözlerim yanıyor. Bu olaydan beş dakika sonra bir ambulans binayı terk etti. İçeriden çıkan her kadın ‘birisi öldürüldü’ diyordu. Jîna’nın fotoğrafını kadınlara gösteriyordum. İçlerinden biri bunun Jîna olduğunu söyledi. Şok oldum ve korktum. Bir askere ne olduğunu sordum. Bana ‘bir asker yaralandı’ diyerek yalan söylediler. Jîna o ambulanstaydı. Buna inanmadım. Hastaneye kadar koştum.”

TUTUKLANMASIYLA HASTANEYE GÖTÜRÜLMESİ ARASINDA SADECE İKİ SAAT VARDI

Kasra Hastanesi’ne götürülen Jîna Emînî’nin kalp sorunu yaşadığı söyleniyor fakat kardeşi Kiarash Emînî, durumu yine İran Wire’a şöyle anlatıyor: “Jîna’nın yüzünün şiştiğini ve bacağının morardığını kendi gözlerimle gördüm. Kaybedecek hiçbir şeyim kalmadı. Ben bu binanın alt katında memurların gözetimi altındayım, kız kardeşim ise üst katta uyuyor. Tutuklanmasıyla hastaneye götürülmesi arasında sadece iki saat vardı.”

3 GÜN KOMADA KALDI

Jîna Emînî komaya girdikten 3 gün sonra yani 16 Eylül 2022’de hayatını kaybetti. Karakoldan yapılan açıklamada Jîna’nın gözaltındayken aniden kalp yetmezliği geçirdiği, yere düştüğü ve iki gün komada kaldıktan sonra öldüğü söylendi. Fakat görgü tanıkları Jîna’nın dövüldüğünü ve başını polis arabasının yan tarafına çarptığını söyledi. Ayrıca hastanedeki bilgiler bir hacktivist grup tarafından açıklandı. İran International adlı kanal, tıbbi belgeleri hacktivist bir grup aracılığıyla elde ettiğini söyledi. Kanal haberde, rapordaki bilgilere göre kafatasında ciddi bir travmaya neden olan, kafasının sağ tarafında bir kafatası kırığının tespit edildiğini ve bunun da ailesinin ile doktorların kafasına birkaç kez vurulduğuna dair daha önceki açıklamalarını doğrular nitelikte olduğuna yer verdi. Emînî ailesi ise kızlarının daha önce bir kalp rahatsızlığı olmadığını açıkladı.

İLK EYLEM SAQIZ’DA

Jîna’nın yaşamını yitirmesinin ardından ilk eylem Rojhilatê Kurdistan'ın Saqız kentinde gerçekleşti.  Kentte sokağa çıkan halkın üzerine İran güvenlik güçleri tarafından ateş açılması sonucu bir kişi katledildi.

İran devletinin baskıları üzerine Rojhilatê Kurdistan’da genel grev çağrısı yapıldı. PJAK ve KODAR, Jina Emînî’nin İran devleti tarafından katledilmesine karşı ‘Jin jiyan azadî’ ve ‘Şehîd namirin’ sloganlarıyla 19 Eylül olarak belirlenen genel greve katılmaya çağırdı. Ayrıca İran Kurdistan Partileri İşbirliği Merkezine bağlı partiler, İran Komünist Partisi-Kurdistan Örgütü ve Rojhilatê Kurdistanlı bir grup parti, sivil toplum kuruluşu ve siyasi aktivistler de genel grev çağrısına katıldı. Bu çağrılar üzerine Rojhilatê Kurdistan genelinde genel grev başlatıldı. Greve Seqiz, Sine, Şîno, Bukan ve Bane kentlerinde de katılım oldu.

İLK 6 GÜNDE 17 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ

Le Monde’un 22 Eylül 2022 tarihli resmi kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Jîna’nın ölümünden bu yana süren eylemlerde, sadece 6 günde 17 kişi yaşamını yitirdi. İranlı yetkililer, 6 gün süren, aralarında göstericiler ve polis memurlarının da bulunduğu 17 kişinin hayatını kaybettiği protestoların ardından 22 Eylül Perşembe günü Instagram ve WhatsApp'a erişimini engelledi.

Fars haber ajansı sanal medya yasağına ilişkin haberi şöyle verdi: “Sorumluların kararıyla İran'da Instagram'a Çarşamba akşamından itibaren erişim mümkün olmamış ve WhatsApp'a erişim de kesintiye uğramıştır " dedi. Fars, bu tedbirin ‘karşı-devrimcilerin bu sosyal ağlar üzerinden ulusal güvenliğe karşı gerçekleştirdiği eylemler’ nedeniyle alındığını söyledi.”

Oslo merkezli muhalefet örgütü İran İnsan Hakları (IHR), güvenlik güçleri tarafından en az 31 sivilin öldürüldüğünü bildirdi.

Aylarca süren protesto eylemlerinde dini lider Ayetullah Ali Hamaney'in resimleri yakıldı ve “Diktatöre Ölüm” sloganları da eylemlerin başat söylemleri arasında yer aldı. Kadınlar başörtülerini çıkarıp yakarak, kadınların saçlarını örtmelerini ve bol kıyafetler giymelerini zorunlu kılan yasayı protesto etti. Protestolar özellikle ülkenin kuzeybatısındaki Kürtler ve güneydoğusundaki Beluciler de dâhil olmak devlet tarafından ayrımcılığa maruz kalan etnik azınlıkların yaşadığı bölgelerde ağırlık kazandı.

Bu eylemlerde devletin kullandığı şiddet ise yeni değildi. İran’da 2019'da akaryakıt fiyatlarındaki artışın yol açtığı ayaklanmalar da şiddetle bastırılmıştı. Uluslararası insan hakları örgütlerine göre, 3 gün içinde 300’den fazla kişi öldürüldü. Jina Emînî’nin ölümün ardından yaşanan isyanda da benzeri bir tablo çıkacaktı.

524 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Jîna Emînî’nin katledilmesinden sonra İran başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde kadınlar sokağa çıktı. Tahran merkezli İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı (HRANA), 15 Ocak 2023 itibarıyla İran’daki isyanda katledilenlerin sayısını 524 olarak açıkladı. Katledilenlerin 71'inin çocuk olduğunu açıklayan HRANA verileri, protestolar sırasında ölen 68 kişinin ise güvenlik mensubu olduğunu kaydetti. Ajansın verilerine göre 15 Ocak 2023 itibarıyla protestolarla bağlantılı olarak toplam 713'ü öğrenci olmak üzere 19 bin 401 kişi gözaltına alındı ya da tutuklandı.

Eylemlerle bağlantılı olarak 724 kişi mahkemelerce mahkûm edildi ve toplam 11 bin 721 ay hapis cezası verildi ve bu tarihe kadar dört protestocu idam edildi. HRANA, 17 Eylül 2022'den 7 Aralık 2022'ye kadar ülke çapında 82 gün süren protestolar, İran'ın 31 vilayetine, 160 şehrine ve 143 büyük üniversitesine yayıldığını ifade etti.

GÖZALTILAR DEVAM EDİYOR

İran’da bu bilançoya yansımayan eylemler de oldu; özellikle kadınların başlattığı sivil itaatsizlik eylemleri ülke genelinde yayıldı. Kadınlar hem sokakta Ahlak Polisi’ne rağmen başlarını açarak gezdi hem de sanal medyada saçlarını keserek İran’ın baskıcı tutumunu protesto etti.

İran devleti hala protestoculara ilişkin çeşitli cezalar uyguluyor. Uluslararası Af Örgütü’nün aktardığı bilgilere göre; “Ayaklanma sırasında ve takip eden aylarda yetkililer, aralarında protestocuların, insan hakları savunucuları ve azınlık hakları aktivistlerinin de bulunduğu on binlerce yetişkin ve çocuğu keyfi olarak gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında en az 90 gazeteci ve diğer medya çalışanı ile hukuksuzca öldürülen kişilerin ailelerini temsil edenler dâhil 60 avukat da var. Diğer onlarca avukat sorgulanmak üzere ifadeye çağrıldı.

Ayaklanmanın yıl dönümü yaklaşırken yetkililer, diğer kişilerin yanı sıra hukuka aykırı olarak öldürülenlerin aile üyelerini hedef alan keyfi gözaltı politikasını yoğunlaştırdı ve binlerce üniversite öğrencisini yıl dönümü protestolarına katılmama sözü veren belgeler imzalamaya zorladı.”

İKİNCİ BÖLÜM: İranlı ve Kurdistanlı kadınların özgürlük mücadelesi ve İran’da güncel durum.