Kuzey ve Doğu Suriye'de devrimle beraber Kürt kadınının özgürleşmesi hedefiyle kadın örgütlenmesinin temelleri atıldı ve kadınlar küçük gruplar halinde örgütlenmeye başladı. Hem askeri hem de toplumsal alanda örgütlenmeye başlayan kadınlar, sürekli egemenlerin hedefi haline geldi. Şêxmeqsûd’da Gulê Selmo’nun katledilmesinin ardından ayaklanan kadınlar, Mala Jinê aracılığıyla örgütlenmeye başladı.

Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê Kongeya Star Koordinasyon üyesi Fehîma Hemo, kadınların maruz kaldığı baskıları ve verdikleri mücadeleyi ANF’ye anlattı.

Devrimden önce örgütlü kadın sayısının çok az olduğunu söyleyen Hemo, “Devrimle beraber kadınlar eğitim gördü. Böylelikle mahallelerde komiteler, meclisler ve komünler kurabildik. Bütün kadınlar bu fikirden etkilenmişti. Devrimden önce sayımız 10-15 kadına ulaşmıyordu, şimdi ise binlerce kadının Mala Jinê’ye, Kongeya Star’a gittiğini görüyoruz. Rêber Apo’nun felsefesiyle kadınlar siyasi, ekonomik ve askeri tüm alanlarda yerini aldı, 45 yıldır devam eden mücadeleye öncülük etti. Rojava Devrimi ile birlikte binlerce kadın DAİŞ çetelerine karşı savaştı. Özellikle heval Arîn Mîrkan’ın fedai eylemi kadınların özgürlük mücadelesine büyük katkı sağladı.

Bu mücadele sadece Kürt kadınlarıyla sınırlı kalmadı, Arap kadınları yer aldı. Aşiret gelenek ve kanunlarının ve dinin etkisi nedeniyle yıllarca baskıya maruz kalan Arap kadınlar, tüm engelleri aşarak örgüte katılmayı başardı. Şêxmeqsûd’da yaşayan Arap kadınlar, Türk devletinin saldırılarına karşı Kürt kadınlarıyla birlikte omuz omuza mücadele etti” diye konuştu.

ŞİDDETE KARŞI MÜCADELEMİZ SÜREKLİDİR

Kadına yönelik şiddete karşı mücadelelerinin daimi olduğunu vurgulayan Fehîma Hemo, şunları kaydetti: “Kongeya Star hareketi olarak kadına karşı şiddetle mücadelemiz veya buna yönelik çalışmalarımız sadece bir gün veya bir ay değil. Her gün mücadele ediyoruz çünkü kadınlar toplumun temelidir. Kadının şiddete uğraması tüm toplumun şiddete uğraması anlamına gelir. Erkek egemen zihniyetin değişmesi için kadınlar eğitim görüyor ve bilinçleniyor. Tüm bunlar kadınların özgürleşmesi yönünde olumlu ve ciddi adımlardı. Önderlik, ‘Kadın, toplum, ulus ve ülkenin gerçeğini görüp analiz ettiğinizde ve anladığınızda o zaman özgürlüğün ne anlama geldiğini de anlarsınız’ diyor. Bizler de erkek egemen zihniyeti değiştirmek için çok çalışıyor ve mücadele ediyoruz ama bu zihniyetin kısa sürede değiştirilmesi zor. Çünkü bu uzun yıllara dayanan bir zihniyet. Bizler bu zihniyetin değişmesi ve tüm kadınların özgürleşmesi için sonuna kadar mücadele edeceğiz.”