PAJK: Kürt halkı Önderliği için mücadelede geri adım atmadı

PAJK: Bu yirmi yılda Kürt halkı, Önderliğinin özgürlüğü için mücadeleden bir adım bile geri atmadı. Komplonun hedefinin aksine Kürt halkı ve onun özgürlük mücadelesi her zamankinden daha fazla kazanımlar ve gelişmeler yarattı.

9 Ekim Uluslararası Komplo’nun yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yapan PAJK Koordinasyonu, “Önderlik Ortadoğu’da yaşanan kaosa karşı barışın, demokrasinin ve özgürlüğün ısrarıdır, alternatifidir” dedi.

Demokratik Konfederalizm Önderliği’ne yönelik gerçekleşen devletlerarası komplonun 20’incı yılında tüm komplocu güleri nefret ve şiddetle kınayan PAJK Koordinasyonu, “Komploya karşı bedenlerini siper eden şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecridin ve 2015’ten bu yana görüşme yapılmamasının hiçbir insani ve hukuki dayanağı olmadığına da dikkat çeken PAJK Koordinasyonu şunları kaydetti: “Uluslararası hukuk kurumları bu suça ortak olmaktadır ve tecritle birlikte yürütülen savaş politikalarının uygulanmasından sorumludurlar. CPT ve AİHM devam eden insanlık ve hukuk dışı durum hakkındaki tavrı ile taraf olduğunu ortaya koymuş ve halkımızın gözünde meşruiyetini yitirmiştir. Tüm hakları gasp edilen Önderliğimizin durumuna karşı sorumluluklarına sahip çıkmayarak hegemon güçlerin uygulamalarının bir parçası olduğunu ortaya koymuştur. Avukatları ve ailesi ile görüştürülmeyen, dışarıyla tüm bağları kesilen Önderliğimizin yaşamı ve durumu hakkında ciddi kaygılarımız vardır. Başta Avrupa ve Kuzey’de yaşayan halkımız olmak üzere tüm Kürdistanlıları ayakta olmaya ve sorumluluğu olan uluslararası kurumları da derhal görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz.

Bu yirmi yılda Kürt halkı, Önderliğinin özgürlüğü için mücadeleden bir adım bile geri atmadı. Komplonun hedefinin aksine Kürt halkı ve onun özgürlük mücadelesi her zamankinden daha fazla kazanımlar ve gelişmeler yarattı. Tarihin hiçbir döneminde böyle emsalsiz ve tüm dünyayı saran bir mücadele görülmedi. Kürt halkı yirmi yılını Önderliğinin esaretine karşı direnerek, onun özgürlüğünü sağlamak için mücadele içinde geçirdi. Kürdistan gerillası dağlarda, şehirlerde Önderliğinin özgürlüğü için amansız bir savaş verdi. Binlerce Kürt genci hayatını buna adadı, kendini feda etti. Kürt kadınları özgür yaşamı kendisine sunan ve bunun gelişmesi için her türlü bedeli göze alan Önderliği için mücadele ve eylem içinde oldu. Önderliğimiz, yeni ve özgür yaşamın geliştirilmesi ve demokratik barışçıl bir sistemin tesisi için tarihin en büyük direnişini ortaya koydu. İmralı direnişi, sosyalizm, özgürlük, barış ve demokrasi için tarihsel direniştir.

‘SÖMÜRGECİ PLANLARINDA SONUÇ ALMAK İSTİYORLAR’

Komplocu güçler, Önderliğimizin esaretinde ısrar ederek Kürt sorununu çözümsüz bırakmayı, Kürdistan merkezli Ortadoğu’da savaşı derinleştirmeyi böylelikle kaosu sürdürmeyi hedeflemektedirler. Ortadoğu’daki tüm halkları savaş, yıkım, göç ve acılarla terbiye etmeye, iradesizleştirmeye çalışarak sömürgeci planlarında sonuç almak istemektedirler. Kürt halkının öncülük ettiği halkların özgür yaşam umudunu ortadan kaldırmaya çalışmaktadırlar. Önderliğimiz üzerindeki saldırılar, sadece Önderliğimizi, hareketimizi hedeflememektedir. Ortadoğu’nun geleceğini ve halklarını hedeflemektedir. Bu saldırılarda ısrar Büyük Ortadoğu Projelerini engelsiz yürütmek istedikleri içindir. Buna karşı halkların kendi özgür yaşamlarına, barışa ve demokrasiye sahip çıkmalarının yolu Önder Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin yıkılmasından geçmektedir. Önderliğin İmralı koşullarına ve ağır tecrit durumuna rağmen Kürt toplumu ve Ortadoğu halkları adına yaptığı çalışmaların sonuçları bugün ortaya çıkmaktadır. Ortadoğu’yu faşist DAİŞ belasından kurtaran, halkların özgürce bir arada yaşamasının sistemini yaşanılır kılan, Önder Apo’nun paradigması ve çözüm modelidir. Kürt halkının bu yirmi yıla sığdırdığı direniş ve dünyayı saran kurtuluş mücadelesi komplocu güçlerin planını bozmaktadır.

Önderlik Ortadoğu’da yaşanan kaosa karşı barışın, demokrasinin ve özgürlüğün ısrarıdır, alternatifidir. Komplocu güçlerin her geçen gün İmralı koşullarını ağırlaştırmaları, tecridi derinleştirerek sürdürmeleri, Önderliğimizin halkıyla, özgürlük hareketi ile bağlarını koparmaya çalışması komplodaki ısrarının göstergesidir. Barışa, demokrasiye ve çözüme karşı olmaktır. Bu, demokratik uygarlığa karşı devletçi uygarlık sisteminin tarihteki en büyük komplolarından biridir. Önderliğimiz barışın ve demokratik sistemin temsilcisidir. Ortadoğu halklarının, Kürt halkının ve dünya insanlığının özgür kimliğinin mücadelesidir. Bu nedenle Önderlik üzerinde uygulanan tecrit ve devam eden komplo bir kişiye dönük uygulama değil halkların özgür yaşam alternatifine karşı gelişen saldırılardır. Demokratik insanlık, direnişçi halklar ve kadınlar bu gerçeği görerek mücadele yürütmelidir.

‘ÖNDER ABDULLAH ÖCALAN’I GÜÇLÜ SAHİPLENMEYE ÇAĞIRIYORUZ’

Aynı zamanda Önder Apo’nun esareti Kürt halkının birliği ve mücadele gücüne karşı bir saldırı ve komplodur. Hegemon güçler Kürt halkını parçalayarak Kürdistan coğrafyasını istedikleri biçimde paylaşmak ve kendi ulus devletçi sömürgeci modellerini çözüm adına dayatmaktalar. Buna karşı demokratik ulus anlayışıyla bu coğrafyada yaşayan halklarla birlikte demokratik sistemi inşa etmek Kürt birliğini öz savunma temelinde savunmak ve demokratik ulus siyasetini kurumlaştırmak en etkili cevap olacaktır. O nedenle Önderliğe sahip çıkmak Kürdistan üzerindeki sömürgeci zihniyete, böl-parçala-yönet politikalarına karşı durmaktır. Kürt halkının, bölge halklarıyla birlikte barışını güvenceye almak, ortak anavatanı kurmaktır. Bu temelde başta Kürdistan halkı olmak üzere tüm Ortadoğu halklarını demokratik barışçıl çözümün güvencesi olan Önder Abdullah Öcalan’ı güçlü sahiplenmeye çağırıyoruz.

Halkımız 9 Ekim’de başlayan komploya karşı öfkesini en büyük şekilde ortaya koyup bunu süreklileştiren bir duruşla karşılamalıdır. Komplo parçalanana kadar kesintisiz eylemler ile cevap olmalıdır. Önümüzdeki yılı, 20 yılının her anını direnişle geçiren Önderliğimizi artık özgürleştirecek bir zafer yılına çevirmeliyiz. Bu esarete karşı mücadele etmek ve tecrit koşullarını ortadan kaldırmak Kürt halkının varlık ve özgürlük gerekçesidir.

Kürt kadınları ve Kürdistan gençliği Önderliğin esareti karşısında en büyük direnişi geliştiren ve mücadelenin öncülüğünü elden bırakmayan bir kesim oldu. Önderlikte özgür yaşamı ve egemen erkek sistemine karşı büyük duruşu gören Kürt kadınları ve gençliği egemen erkekliğin en korkunç icadı olan komploya karşı mücadelenin yükseltilmesinde temel rol sahibi olmalı ve bunu özgürlüğünün temel şartı olarak ele almalıdır. Önderlikle özgür buluşma hayalimiz kadınların ve gençliğin öncülüğü ile gerçekleşecektir.

Özgürlük hareketinin militan yapısı olarak komplo ile hesaplaşma mücadelemizi kesintisiz ve sonuç alıcı temelde yürüteceğiz. Apocu çizgide ısrar ve onun keskin militanlığını yapmak tarihin ve halkımızın bize yüklediği sorumluluktur. Tüm saldırılara karşı meşru savunmayı etkin örgütlemek, toplumsal inşayı geliştirmek militan yapımızın temel görevidir. 20 yılını dolduran komplo ile savaşımız nasıl ki kesintisiz bir şekilde sürmüşse bundan sonra da yükselerek devam edecektir. 2019 yılı Önderliğin esaretine son vermek ve Kürt halkının, Ortadoğu halklarıyla birlikte hak ettiği özgür yaşamın yaratılması için büyük mücadele ve başarı yılı olacaktır.

Kadın Hareketi olarak, Önderlik üzerindeki komplonun son bulması, halklarımıza ve tüm ezilenlere dayatılan savaşa karşı, demokratik ve barışçıl yaşamın yaratılması için mücadelemizi her zamankinden daha fazla keskinleştireceğiz. Zaman halkların ve kadınların özgürlük zamanıdır, tecrit yenilecek, komplo yıkılacak, Önder Apo özgürleşecek.”