Özgür Kadın Hareketi (TJA), 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, Kürdistan kentleri olmak üzere Ortadoğu ve tüm dünyada kadınların yaşadığı hak ihlallerine dikkat çekildi. Ulus devletle cisimleşen tekçi anlayışın, inkar ve imha siyasetiyle soykırımlar geliştirdiğinin belirtildiği açıklamada, bu anlayışın Ortadoğu’yu kan deryasına dönüştürdüğü vurgulandı. Ortadoğu’daki 3. Dünya Savaşı'nın bu anlayışla sürdürüldüğünün ifade edildiği açıklamada, bu savaşın özellikle Kürt kimliği inkarı ve imhasına neden olduğu kaydedildi.  

 'ÖZEL SAVAŞ POLİTİKASIYLA KADIN KIRIMI HEDEFLENİYOR'

Savaşın boyutuna değinilen açıklamada, “Erkek egemen zihniyetin gübreliğinde boy veren DAİŞ zihniyetinin tezahürü olan mevcut iktidar, Kürdistan’da özel savaş politikalarıyla kadın kırımını toplum kırımı olarak geliştirmektedir. Kürdistan’da yürütülen kirli savaşta, başta kimyasal silah kullanmak suretiyle işgal saldırılarıyla Kürtler topraklarından göçertilmektedir. Bölgenin demografyası değiştirilerek, her türlü katliam geliştirilmektedir. Bu topraklarda insanlık suçu işlenmeye devam edilmektedir” denildi.
Tüm toplumun saldırı altında olduğunun vurgulandığı açıklamada, “İnsan olmanın farkını kadın kimliğiyle, ulusal kimliğiyle, çocuk, gençlik, inanç, kültür kimliğiyle taşıyan herkes yoğun bir saldırı yaşamaktadır. Kadınlar olarak örgütlü mücadelemiz ve kimliğimiz hedeflenerek her güne işkenceli gözaltılarla uyanarak ve torba dosyalar oluşturularak, bin bir emekle kazandığımız haklar yok sayılarak etkisiz kılınmak isteniyor” diye belirtildi.

'İMRALI TECRİDİ TÜM TOPLUMA YAYILDI'

Devletin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmelerini sonlandırmasıyla savaşın yoğunlaştığının belirtildiği açıklamada, bu süreçle beraber İmralı’da yürütülen tecridin tüm topluma yayıldığının altı çizildi.
Açıklamanın devamında şöyle denildi:
"Abdullah Öcalan’la yürütülen görüşmelerin bitirilmesiyle beraber yoğunlaşan savaş atmosferi nedeniyle politika üreten, siyaset yapan başta kadınlar olmak üzere özgürlük ve demokrasi mücadelesini veren herkes erkek yargı şiddetiyle, afaki cezalarla yıldırılmaya çalışılıyor. Bu çerçevede TJA dönem sözcümüz Ayşe Gökkan’a 30 yıl, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’e 22 yılı aşkın bir şekilde ceza verildi. Biliyoruz ki insan hakları, kendinde onuru, adaleti, eşitliği barındıran bir kapsama sahiptir. Bu noktada temel hak ve özgürlük mücadelemizi vererek, direnişimizi yükselteceğimizi ve hayatlarımızdan asla vazgeçmeyeceğimizi ifade ediyoruz. Mücadelemiz insan olmak ve insan kalabilmekte ısrar mücadelesidir. TJA’lılar olarak tüm baskı ve yönelimlere karşı kadın dayanışmasını büyüterek ‘birlikte daha güçlü’ mücadele perspektifiyle yolumuza devam edeceğimizi yineliyoruz.”