PKK: Tutsaklara olası bir müdahale felakete yol açar

PKK: Tutsaklara olası bir müdahale felakete yol açar

PKK Yürütme Komitesi, cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin yaptıðı açıklamada “PKK’nin yaklaşık 40 yıllı aşkın mücadele tarihi ortaya koymuştur ki, hiçbir güç PKK militanlarının kararlılıðını sınamaya kalkışamaz” dedi. PKK, “AKP’nin direnişe, direnişçilere olası bir müdahalesi bir felakete yol açacaktır” diye uyardı.

PKK Yürütme Komitesi, kendi internet sitesinde yayınladıðı açıklamada, bugün cezaevlerinde devam eden açlık grevlerinin 12 Eylül faşist askeri cuntandan bu yana üçüncü büyük zindan direnişi olduðunu kaydetti.

PKK Yürütme Komitesi’nin açıklaması şöyle: “12 Eylül faşist rejimine karşı Mazlum, Hayri ve Kemal yoldaşların öncülüðünde tarihi birinci zindan direniş eylemi olarak gelişip bugün Ýmralı da ikinci emsalsiz direnişle sistemleşen zindan direniş geleneði bugün üçüncü zindan direnişi ile yeni bir aşamaya ulaşmıştır.

12 Eylülden bu yana binlerce PKK ve PAJK’lı militan yoldaşlarımızın katılımıyla devam eden üçüncü büyük zindan direnişine katılan yoldaşları saygıyla selamlıyoruz.

Reber Apo’nun özgürlüðü Kürt halkının statüsü ve ana dilinde eðitim talepleriyle bedenlerini açlıða yatıran halkımızın seçkin evlatları, maçlarına ulaşma temelinde büyük bir kararlılıkla devam etmektedir. Açıktır ki, cezaevi direnişçilerin talepleri tüm halkımızın istek ve talepleridir. Bundan dolayıdır ki, siyasi tutsakların, kendi yaşamlarını ortaya koyma temelinde gündemleştirdikleri bir halkın bu en doðal insani ve politik istek ve talepleri doðrultusunda halkımız da daha ilk günden beri her yerde direnişçileri etrafında saf tutup, kararlı bir şekilde özgür iradesini ortaya koyarak eylemlerini sahip çıkmıştır.

Gelinen aşamada cezaevlerindeki yoldaşlarımızın ve halkımızın direnişi gittikçe daha da bir kararlılıkla büyüyerek içeride ve dışarıda topyekûn direnen bir halk gerçekliðine ulaşılmıştır. Kürdistan da ve yurtdışındaki siyasetçi, sanatçı ve aydınların da katılımıyla bu görkemli direniş daha da genişleyerek uluslar arası alana mal olmuştur.

Direnişin, bu görkemine, kararlılıkla devam eden ve gittikçe yayılıp büyüyen gerçekliðine raðmen AKP devletinin bu konudaki yaklaşımı insanlık dışı, sorumsuz ve faşizan bir zihniyette gerçekleri çarpıtarak demogojik söylemlerle bu görkemli direniş görmemezlikten gelinse de bütün çabalarına raðmen bu muazzam kararlılık, irade ve APOCU tarz ve duruş, AKP’nin sadist Başkanı yenilgiye uðratmıştır. Kendileri tarafından insanlık ve insanlık onuru ayaklar altına alınmaktadır. Tutsakların en temel insan hakkı olarak yaşamlarını ortaya koydukları bu olay karşısında, hükümetin tavrı gayri ciddi ve sorumsuzcadır. Bir halkın ve tutsakların en doðal insani hakkı olarak istek ve talepleri üzerinde acilen gerekli adımlar atılacaðına, faşizan ve inkar siyasetiyle, gerçekleri çarpıtan bir söylem ve aðız kullanılarak gündem saptırılmaya çalışılmaktadır. AKP hükümetinin ve devletin bu ruh hali ve tavrı, direniş içindeki yoldaşlarımızın ve onunla birlikte ayaða kalkmış olan Kürt halkının sergilediði büyük irade, kararlılık ve özgürlük haykırışı karşısındaki çaresizlik, çözümsüzlük ve güçsüzlükten başka bir şey deðildir.

AKP devletinin bu insanlıktan uzak tutumuna karşılık gelinen aşamada halkımızın direnişçilere desteðini daha da arttırarak direniş eylemini birlikte başarıya ulaştırma yürüyüşünü daha da görkemli hale getirmesi, kadınıyla erkeðiyle, genciyle yaşlısıyla, siyasetçisi, sanatçısı ve aydınıyla bir bütünen Kürt halkından beklenen tutum olmaktadır. Bu ulusal onur ve en doðal insani ve ulusal haklar savaşımında herkesin direnişe daha bir kararlılıkla sahip çıkıp, bir halk iradesi olarak ortaya konulmuş olan bu topyekun direnişe daha güçlü ve yaygın bir şekilde katılması, direnişçilere desteðini daha da arttırması ve özgürlük militanlarının etrafında adeta bedenlerden bir kale oluşturması tarihi ve insani sorumluluðumuz olmaktadır. Cezaevleri direnişçilerinin etrafında kenetlenen halk direnişimizin, ulaştıðı bu aşamada, kaybedilecek her an ve yerine getirilmeyecek her sorumluluk, özgürlük ve insanlık için direnen bir bedene mal olabileceði gibi, Kürt halkının köleliðine vurulan yeni bir pranga anlamına da gelebilecektir.

PKK’nin yaklaşık 40 yıllı aşkın mücadele tarihi ortaya koymuştur ki, hiçbir güç PKK militanlarının kararlılıðını sınamaya kalkışamaz. AKP’nin direnişe, direnişçilere olası bir müdahalesi bir felakete yol açacaktır. AKP, bazı yetkili aðızlarca dile getirilen bu tavır ve hazırlıklardan derhal vazgeçilmelidir. Böylesi bir insanlık dışı yaklaşım yerine Kürt halkının deðerli evlatlarının makul denebilecek istek ve taleplerini sorumlu bir yaklaşımla kabul etmeli ve bunun için gerekli adımları acilen atmalıdır. Bu istek ve talepler gerçekleşmedikçe, bu ateş daha da büyüyecek ve herkes için zarar verici olacaktır. Hiç kimsenin bu ateşi inkar ve imha yöntemleriyle, faşizan baskılar ve zorla söndürme çabası sonuç vermeyecektir. Bu temelde PKK ve PAJK’lı yoldaşlarımızın talepleri yerine getirilmediði müddetçe bu direnişin daha da genişleyerek büyük bir kararlılık, fedakârlıkla sürdürüleceði açıktır. Bunun için bir kez daha tüm sorumlu güçleri, cezaevi direnişçilerinin istek ve talepleri doðrultusundaki gerekli adımları acilen atmaya çaðırıyoruz. Başta kadın ve gençlik olmak üzere, Tüm Kürdistan halkını, demokratik komünal deðerli taşıyan tüm halkları, yurt dışında yaşayan Kürdistanlıları bu tarihi özgürlük yürüyüşünü zafere taşırmaya çaðırıyoruz.

Gün, direnişle yaratılan deðerle direnme günüdür. Gün, direnerek kazanma ve direnerek zafere yürüme günüdür.”