Norveç Güvenlik Polisi (PTS),  Pakistan ve Norveç vatandaşı olan 30 yaşındaki kadını 2013 ila 2019 yılları arasında insanlık dışı DAİŞ çetelerine katıldığı için yargılamaya başlandı. 

Norveç'i 2013 yılının Şubat ayında terk eden kadın, İsveç ve Türkiye üzerinden Suriye'ye gittiği yıllarda DAİŞ'in henüz terör örgütleri listesinde olmadığını iddia etti.  

Dört gün sürmesi beklenen duruşmalarda savcı ve mahkemenin kadının Suriye'de gerçekleştirdiği  eylemler hakkında kanıtlar sunması bekleniyor.

Norveç medyasında çıkan haberlerde kadına yönelik kanıtların başında Suriye'deki ilk eşi Bastian Vasques ile yaptığı telefon görüşmeleri geliyor. Şili kökenli olan Vasques, 2012 yılında Suriye'ye gitmiş ve DAİŞ'in liderleri arasında yer almıştı.

Netavisen adındaki internet gazetesinde yer alan habere göre telefon görüşmeleri 2012 ila 2013 yıllarını kapsıyor. Konuşmalardan kadının gönüllü olarak Suriye'ye gittiği ve DAİŞ'lilerin kurdukları ”Halifelikten” övgüyle bahsettiği belirtiliyor.

İddianamede kadın, çocuklarına bakarak ve eş işlerini üstlenerek ilk kocasının DAİŞ'te savaşmasına yardımcı olmakla yargılanıyor. 

Savcı, ellerinde kadının yaptığı konuşmalar, SMS mesajları, fotoğraflar, uçak biletleri ve internet aramalarının bulunduğunu ve tüm bunları mahkemeye sunacaklarını açıkladı. Mahkemede kadın hakkında tanıklık yapacakları ise aile üyeleri, arkadaşları, uzmanlar, kadının daha önceki avukatı ve Bastian Vasques'in daha önceki eşi olarak sıraladı.

Norveç Güvenlik Polisi'nin raporlarına göre kadın, 2013 ila 2019 yılları arasında savaş ve terör eylemlerine katılmalarını kolaylaştırmak için 3 DAİŞ'li ile evlendi. Kendisinin iki çocuğu ile daha sonra evlendiği DAİŞ'lilerin başka kadınlardan olan çocukların bakımı ve ev işlerini üstlendi.

Kadın ifadesinde Suriye'ye DAİŞ çetelerine katılmak için gittiğini kabul etmekle birlikte cezai bir suç teşkil eden her hangi bir eylem yapmadığını ve Norveç'e geri dönmek istemesine rağmen bunun engellendiğini öne sürdü. 

Kadının avukatı Nils Christian Nordhus, müvekkilinin suç işlediğini kabul etmediğini, herhangi bir terör örgütü içinde yer almadığını ve başkalarını örgüte katma girişiminde bulunmadığını öne sürdü. Yaklaşık 1 yıldan  beri tutuklu olan kadının geçtiğimiz hafta serbest bırakılmasına Halk Partisi ise tepki gösterdi. 

NORVEÇ'E DÖNÜŞÜ HÜKÜMET KRİZİNE NEDEN OLDU

Kadın, DAİŞ'in yenilgisinden sonra Suriye Demokratik Güçleri tarafından 2019 yılının Mart ayında El Hol Kampı'na gönderilmiş,  daha sonraları ise 8 yaşındaki oğlunun sağlık sorunları nedeniyle Norveç hükümetinin girişimiyle Norveç'e getirilmişti.  Kadın ve iki çocuğunun  getirilmesi Norveç'te  hükümet krizine neden olmuştu. Kadının getirilmesine tepki gösteren Halk Partisi, koalisyon hükümetinden çekilmişti.

Mahkemenin bir hafta sürmesi beklenirken, suçlu bulunması durumunda kadının “terör örgütü üyesi” olma suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırılabileceği öğrenildi.