Danimarka ve İsveç’ten SETA tepkisi

AKP hükümetinin yan kuruluşu SETA’nın Kürt kuruluşları ve Kürtleri destekleyen politikacıları fişlemesine Danimarka ve İsveç’teki parti, kurum ve sivil toplum örgütleri tepki gösterdi.

SETA fişlemelerini ve politikacıların PET tarafından uyarılmasını Danimarka’nın en yüksek tirajlı gazetelerinden Berlingske Tidninge ile İsveç’in ikinci büyük gazetesi Expressen tarafından gündeme getirildi. İki gazete de hedef gösterilen siyasetçiler, konunun uzmanları ve yetkililer ile konuşarak, Türk hükümeti ile bağlantısı olan SETA’nin fişlemelerinin yarattığı tehlikenin ciddiyetine dikkat çekti.

SETA’nın (Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı) yayımladığı “Avrupa’da PKK Yapılanması” başlıklı 666 sayfalık raporda Avrupa’da çalışma yürüten Kürt kurumları ve yöneticileri ile onlarla dayanışmada bulunan kurum, parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri isim ve fotoğrafları yayınlanarak hedef gösterilmişti.

Danimarka’da ilk tepki Danimarka istihbarat teşkilatı PET’ten geldi. PET, raporda ismi geçen ve hedef olarak gösterilen 9 üst düzey politikacıyı uyardı. PET’in telefon ederek uyardığı politikacılar arasında Sosyalist Halk Partisi Başkanı Pia Olsen Dyhr, Birlik Listesi (Endehlisten) lideri Pernille Skipper ve partinin Genel Sekreteri Jacop Mark, Alternatif Partisi Başkanı Uffe Elbaek ile eski Dışişleri Bakanı Holger K Nielsen de bulunuyor.

Söz konusu politikacı ve partilerin “PKK’ye yanlısı dernek, organ ve politikacılara destek veren parti ve politikacılar” oldukları öne sürülüyor.

SETA raporunu ve politikacıların PET tarafından uyarılmasını Danimarka’nın en yüksek tirajlı gazetelerinden Berlingske Tidninge kamuoyuna duyurdu. Gazeteye açıklamalarda bulunan SETA raporunda ismi geçen politikacılar, Erdoğan’ın gerçekleştirdiği hak ihlallerini eleştirdikleri için hedef alındıklarını söylediler.

PET de raporda ismi geçen politikacılarla ilişki kurduğunu ve uyarıda bulunduğunu doğruladı.

ASLAN: HAYATIM TEHLİKEDE

Gazeteye açıklamalarda bulunan Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Lars Aslan, raporun sistematik bir çalışmanın ürünü olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Raporda yer alan bazı bilgilere sadece Danimarka’da iyi kaynaklarınız varsa ulaşabilirsiniz. İtiraf etmeliyim ki, hayatımın rapordan dolayı tehlikede olduğunu düşünüyorum. Türkiye’ye seyahat etme durumunda raporun nasıl bir etkisi olacağını bilemiyorum.”

AŞIRI DERECEDE SORUNLU BİR DURUM

Birlik Listesi Dış Politika Sözcüsü Eva Flyveholm da SETA’nın hedef gösterdiği politikacılar arasında. Raporda yer almasının kendisini şaşırttığını söyleyen Flyveholm, “Rapor, Türkiye’deki karanlık güçlerin rejime yönelik her türlü eleştiriyi baskı altına almaya çalıştıklarını gösteriyor” diyerek fişlenmesine tepki gösterdi.

Rapordaki bilgilerin Danimarka’da toparlanmasının kendisini kaygılandırdığını söyleyen Flyveholm, “Ortada aşırı derecede sorunlu bir durum var. Çünkü daha önce burada yaşayan Türkiye vatandaşlarının izlendikleri ve haklarında istihbarati bilgi topladıklarına ait örnekler var. Bu çok can sıkıcı bir durum. Bundan dolayı Danimarka makamlarından bu tür fişlemelerin yapılmasına müsaade etmemelerini istiyeceğiz” dedi.

RAPOR REJİMİN HALİNİ GÖSTERİYOR

Alternatif Partisi Başkanı Uffe Elbaek, raporda yer alan bilgilerin Danimarka’da elde edilmesini kaygı verici bulduğunu söyledikten sonra Türk hükümetine şu ifadelerle tepki gösterdi. “Bu durum, Türkiye’deki Kürt sorununun Danimarka’ya taşındığını gösteriyor. Şahsım adına kaygılandığımı söyleyemem ama bu durum rejimin giderek daha baskıcı hale geldiğini ve etik kuralların dışına çıktığını gösteriyor. Bu yüzden hükümetimizin Türkiye’ye karşı daha net söylemlerde bulunması gerekir.”

PARLAMENTO GÜNDEMİNE GETİRECEĞİZ

Radikal Sol Parti’nin Dış İlişkiler Heyeti Başkanı Martin Lindegård, Danimarka’da milletvekili ve aktivistlerin fişlenmesini kaygı verici bulduklarını kaydederek, “Meslektaşlarımın durumu en yumuşak ifadeyle ‘tuhaf’ bulmalarını anlıyorum. Benim için bunun sıra dışı bir durum olduğu yönünde bir yorum yapmak hayli zor” dedi.

Lindegärd, konuyu parlamento gündemine getirip hükümetten açıklama yapmasını isteyeceklerini söyledi.

PET CİDDİYE ALIYOR

SETA raporunu değerlendiren Savunma Akademisi Savunma ve Güvenlik Politikaları Uzmanı Doç. Peter Vigo Jakobsen, PET’in politikacıları arayarak uyarmasının konuyu ciddiye aldığını gösterdiğine işaret ederek, “PET insanları aramaya başlayıp onları telaşlandırmayı göze alıyorsa bu meseleyi çok önemli bulduğunu gösterir. Tepki göstermek zorunda kaldığını hissetmiştir” dedi.

TÜRK HÜKÜMETİ İNKAR EDİYOR

Berlingske gazetesi, Danimarka Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle ilişki kurarak rapor hakkındaki düşüncelerini öğrenmek istedi. Danimarka’nın Ankara’da bulunan yetkilileri aracılığıyla Türk yetkililerden aldığı bilgiyi okuyucularıyla paylaştı. Türk yetkilileri, Türk hükümetinin SETA ile ilişkisi olmadığını ileri sürerek, şu savunmayı yapıyor: “Bu rapor bağımsız bir strateji kuruluşu olan SETA tarafından hazırlanmış olup hükümetimiz ile bir ilgisi olmayıp hükümetimizin konu hakkındaki görüşlerini yansıtmamaktadır. Türk yetkililer rapor konusunda Danimarkalı yetkililerle diyalog içindedir.”

Haberde STEA’nın sıradan bir düşünce kuruluşu olmadığı ve hükümet ile yakın ilişki içinde olduğununun altı çizildi.

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Cecilia Stockholm Banke de “Bu kuruluş, rejimin ilgilendiği konular hakkında araştırma yapan bir kuruluştur. Bunu kuruluşta görev yapan yetkililerle yaptığım görüşmelerden biliyorum” dedi. Erdoğan ve bazı bakanların Avrupa ülkelerine yönelik sert eleştirilerde bulunduklarını hatırlatan Banke, “Türk yöneticiler Avrupa ülkelerindeki politikacıların Kürt sorunu ve PKK’ye yönelik tutumları konusunda çok hassaslar” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçiliği ise rapor hakkında açıklama yapmaktan kaçındı.

İSVEÇ SOL PARTİ: KABUL EDİLEMEZ

SETA’nın fişlemelerini İsveç’in ikinci büyük gazetesi Expressen de Pazartesi günü gündeme getirdi.

Avrupa’da PKK’nin örgütlenmesini ele alan raporda aralarında Savunma Bakanı Peter Hultquist, Sol Parti lideri Jonas Sjöstedt, Sol Parti Milletkevekili Amineh Kakabaveh ve Avrupa Parlamenteri Malin Björk’ün de yer aldığı pek çok İsveçli politikacının hedef gösterildiği belirtildi.

Raporu hazırlayan SETA’nın, AKP rejimi ve Erdoğan’la sıkı bağları olduğuna ve bu kuruluşta daha önce görev yapanlardan bir kısmının Erdoğan'ın danışmanlığını yaptığına ve bakanların sık sık bu kuruluşu ziyaret ettiğine dikkat çekildi.

SUÇLAMALARA UĞRAMAK KOLAY

Sol Parti lideri Jonas Sjöstedt, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Türk rejimiyle bağlantılı SETA'nın hedef gösterdiği kişilerden biri olduğunu hatırlattıktan sonra fişlemelere şu ifadelerle tepki gösterdi: “Bu tür suçlamalara uğramak için Kürtlerin haklarından söz etmek, Türkiye'nin Efrîn'e saldırısını ya da ülkedeki solu desteklemek yeterli. Türkiye'de pek çok kişi en azından HDP'liler bu tür temelsiz suçlamalarla ağır hapis cezalarına çarptırılıyor.”

FİŞLEMELER BİZİ SUSTURAMAZ

Raporun amacının rejime karşı olanları korkutmak olduğunu söyleyen Sjöstedt, “Türk hükümetine yakın bir örgütün İsveçli politikacıları fişlemesi kabul edilemez” dedi. Sjöstedt, fişlemelerin ve hedef gösterilmelerin kendilerini susturamayacağına vurgu yapıp Türkiye'deki duruşmalar ve yapılacak seçimlere gözlemci olarak katılmayı sürdüreceğini ekledi.

Sol Parti'nin Dışişleri Bakanlığı’ndan Türk devletinin İsveç'te yaptığı fişlemelere tavır alması talebini ilettiğini belirten Sjöstedt, PKK ve Türk hükümeti arasında kesintiye uğrayan barış müzakerelerine yeniden dönülmesini ve PKK'nin ‘terör örgütleri listesi’nden çıkarılmasını talep etti.