Kadınlar Amed'de buluştu: İmralı tecridini kıracağız!

HDP ve Yeşil Sol Parti Amed İl Örgütü, örgütlülüğü büyütme mesajı verdi, "İmralı tecridini kıracağız. Tecrit siyaseti kırılmadan kadına yönelik şiddet ve katliamlar, emek sömürüsü bitmez" dedi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed İl Örgütü, yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında Ankara’daki büyük konferans öncesi kadın örgütleriyle bir araya geldi. Eğitim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 1 No’lu Şube’de gerçekleştirilen toplantı salonuna, “Bi serhildan rexistine, em azadîye diparez in” pankartı açıldı. “İsyanımızla örgütleniyor, özgürlüğümüzü savunuyoruz” şiarıyla gerçekleştirilen toplantıya, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Barış Anneleri, HDP İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, Yeşil Sol Parti İl Eşsözcüsü Pınar Sakık Tekin, Yeşil Sol Parti Amed milletvekili Adalet Kaya, Sevilay Çelenk, Ceylan Akça, Rosa Kadın Derneği ve çok sayıda kadın katıldı.

Toplantı ifade vermek üzere Gever’den Colemêrg’e giden ve dönüş yolunda trafik kazasında yaşamını yitiren Barış Anneleri Adalet Safalı, Perişan Akçelik ve yaşamını yitiren tüm kadınların anısına saygı duruşuyla başladı.

'TECRİT KIRILMAZSA KATLİAM DA SÖMÜRÜ DE DERİNLEŞİR'

Yeşil Sol Parti Amed İl Eşsözcüsü Pınar Sakık Tekin, Ortadoğu’yu merkezine alan kapitalist erkek egemen iktidarların güç ve paylaşım savaşlarının tüm dünyaya yayıldığını belirterek, “Nitekim kaotik bir hale sürüklenmiş olan Ortadoğu’daki savaşın nasıl yürütüleceğine ve bunun kadın mücadelesi açısından ne anlama geldiğine ilişkin bir sorgulamayı yapmak hem halkların hem de kadın mücadelemizin geleceği açısından oldukça önemlidir. Ortadoğu’da, başta Kurdistan olmak üzere Arap coğrafyası ve Asya’da, varlıklarına ve yaşamlarının her alanına en fazla müdahale edilenlerin kadınlar olduğunu görüyoruz. Bu coğrafyadaki hâkim ideoloji, kadın düşmanlığı üzerine inşa edildi ve bu şekilde inşa edilmeye devam ediliyor. Kapitalist erkek egemen iktidarların bölgesel işbirlikçileri olarak hareket eden bu rejimler aynı zamanda Rojava’da kadın öncülüğünde gerçekleşen ve tüm dünya kadınlarına ilham kaynağı olan kadın devrimini etkisiz hale getirmenin de araçları rolünü üstlenmişlerdir” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de işaret eden Tekin, “İmralı Cezaevi’nde başlayan ve tüm topluma sirayet eden ağırlaştırılmış mutlak tecrit politikaları en yakıcı haliyle devam ediyor. Tecrit adeta bir rejim haline getirildi. Tecrit siyaseti kırılmadan kadına yönelik şiddet ve katliamlar, yoksulluk, işsizlik ve emek sömürüsü derinleşecektir. AKP-MHP erkek egemen iktidarının Kürt ve kadın düşmanlığı üzerinden yürüttüğü savaş ve tecrit politikalarına karşı en güçlü mücadele hattını nasıl örebilirize dair somut eylem planımızı hep birlikte ortaya koymalı, tecridi kaldırarak yaşamlarımızı özgürleştirmeliyiz” diye belirtti.

Kadın dayanışmasını büyüteceklerini söyleyen Tekin, “Mücadele etmek dışında bir seçeneğimiz yoktur. Kadın örgütlülüğümüzü büyüterek, kendimizi savunacağız. Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü, yaşamı biz kadınlar

 birlikte inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.

YEREL KADIN MECLİSLERİ

Konferansları öncesi il hazırlık toplantılarını gerçekleştirdiklerini aktaran Tekin, şunları söyledi: “Özellikle yerel kadın meclislerinde hem yaygınlaşma hem de kalıcılaşma, derinleşme sorunları yaşadığımızı hep birlikte tespit ettik. Özellikle kadın siyasetimizin öz gücünü oluşturacak yerel kadın meclislerini kurmak, var olanları güçlendirmek ve sürdürülebilirliğini sağlamak için yapacağımız çalışmalar önceliğimiz olmalıdır. Bir kadını evden çıkarmanın, toplumsal yaşama katma noktasının zorluklarını hepimiz biliyoruz. Bu noktada, kadını üretim alanının dışına atarak; evlere hapsetmek isteyen politikalara en büyük cevabı yine kendi öz gücümüze dayanarak vermenin yol ve yöntemlerini hep birlikte oluşturmalıyız. Yaşamın içindeki sorun alanlarının politikasını kurmalıyız. Yerelden ve yeniden örgütlemenin yegâne yolu yerel demokrasiden geçer. Yerel demokrasiyi inşa etmek demek merkezileşmenin önüne geçmek demektir.”

Kadın akademilerini hayata geçireceklerinin altını çizen Tekin, “Akademileri bir binaya ya da parti binalarımıza hapsetmeden, evlerden, parklara kadar kadınların bulunduğu her yere ulaşan, kadınların dünyalarını, sorunlarını anlayan, onlarla gönül bağı kuran bir yerden, hayata geçirmenin yol ve yöntemlerini hep birlikte bulmalıyız. Kadınlar, geçmişte olduğu gibi bugün de her türlü baskı ve zulüm politikalarına karşı direniyor, isyan ediyor. Tekçi, erkek egemen iktidar ve sermayeye karşı örgütlülüğümüzü büyüteceğimiz, bizden çalınanları geri alacağımız ve öznelliklerimizi koruyacağımız bir siyaseti birlikte örmenin zamanıdır” ifadelerini kullandı.