PAJK: Bêrîtan özgür yaşamanın ölçüsüdür

PAJK Koordinasyonu, "Bêritan gerçekliği normal bir direniş olmayıp bir felsefe ve yaşam ilkesidir. Özgür yaşamanın ölçüsü ve kadın direnişinin biricik çizgisidir" dedi.

 

PAJK Koordinasyonu açıklamasında şunlar belirtildi:

"Ekim ayı, özgürlük mücadelemizin tarihe mal olmuş devrimci tavrın ve kadın ordulaşmasının cesur komutan ve militanlarının, komplo ve ihanete karşı büyük kadın uyanışının önünü açan kahramanlık çizgisinin yaratıldığı zaman olarak Kürt toplumunun hafızasında yer edindi.

Komploya, ihanete ve işgale karış gösterdikleri görkemli direniş ile kadın devriminin önünü açan Bêrîtan(Gülnaz Karataş), Zeynep (Gurbetelli Ersöz), Meryem (Meryem Hazar Çolak), Zinarin (Selma Doğan) Canda (Sanem Sertap Gölge), Helin Çerkez (Nermin Akkuş), Ronahi (Andrea Wolf), Bermal (Güler Otaç), Rewşen (Leyla Kaplan), Rojbin Arap, Selamet Menteş, Aynur Artan, Rojin Gevda, Arin Mirkan yoldaşlarımız şahsında tüm devrim şehitlerini saygı ve minnetle anıyor, özgürlük hayallerini kadın devrimiyle taçlandıracağımızı belirtiyoruz.” Önder Apo’ya yönelik geliştirilen komploya karşı “Güneşimizi Karartamazsınız” şiarıyla fedaileşen yoldaşlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Komploya ve ihanete karşı mücadelemize aşama kaydettiren bu direniş ruhu, güncellenen komplo ve İmralı işkence sistemini de parçalayacaktır.

BÊRÎTANLAŞAN İRADE BÜYÜK KADIN ORDULAŞMASINI YARATTI

Ekim ayı aynı zamanda kadın ordulaşmasının yıl dönümünü kutladığımız bir aydır. 25 Ekim 1992’de kadınca direniş ve savaş çizgisini ortaya koyan ve işbirlikçiliğe teslim olmayarak abideleşen Bêrîtan yoldaşımızın anısına kadın ordulaşması 1993 yılında ilan edildi. Bêritanlaşan irade büyük kadın gerilla ordulaşmasını yarattı. Özgürlük uğruna savaşarak güzelleşen yoldaşlarımızın bizlere bıraktıkları büyük mirasın gururuyla kadın ordulaşmamızın 31. yıl dönümünü tüm kadınlara, halkımıza ve savaş cephelerinde tarihi hesaplaşma içinde olan tüm yoldaşlarımıza kutluyoruz.

Önder Apo’nun geliştirdiği kadın özgürlük bilinci Bêritanların direniş ve yaşam gerçeğiyle vücut buldu. Bêritanlaşan kadın savaşı, kadın ordulaşması ve devriminin ana kaynağı oldu. Uçurum kadar keskin, ateş kadar yakıcı olan bu direnişin oluşturduğu kaynak, muhteşem kadın özgürlük bilinçlenmesine, ordulaşmasına, örgütlenmesine ve partileşmesine yol açtı. Kürt kadınını, toplumsal özgürlüğe ve devrime öncülük eden temel güç haline getirdi. Bu anlamda Bêritan gerçekliği normal bir direniş olmayıp bir felsefe ve yaşam ilkesidir. Özgür yaşamanın ölçüsü ve kadın direnişinin biricik çizgisidir. Büyük komutan Bêritan yoldaşın ardılları, bugün aynı inanç ve kararlılıkla işgale, ihanete, erkek egemen zihniyete ve hepsinin toplamı olan komplocu güçlere karşı amansız mücadele vermektedir. Bu anlamda soykırım saldırılarına boyun eğmeyen toplumsal irade, özgürlük uğruna fedaileşen Kürt kadınının eseridir.

Kurdistan Özgürlük Hareketine karşı 92’de gelişen TC-KDP kirli ittifakı günümüze kadar devam etmekte olup 9 Ekim komplosu bu gerçeğe dayanmaktadır. Bugün TC- KDP ortaklığıyla tüm Kfrdistan’da sürdürülen soykırım saldırıları, Özgürlük Hareketini tasfiye ve komployu sürdürme amaçlıdır. 1992’de devreye giren kirli ittifak, bugün kapsamını genişleterek Bakur, Başur, Rojava, Şengal ve Maxmur’da devam etmektedir.

Büyük komutan Bêritan yoldaşın direniş çizgisi ve gerçeği bugün daha fazla tarihsel roldedir. Erkek egemen zihniyete, işgale ve ihanete karşı Bêritanca tavır almak her zamankinden daha çok geçerlidir. Kurdistan’da Bêritan çizgisini toplumsallaştırarak KDP ihanetini ve faşist T.C’nin soykırımı yeneceğiz. Özgürlük uğruna fedaice savaşan ve direnen kadınların zamanıyla kadın devrimini başaracağız.

Hızla yayılan Üçüncü Dünya Savaşı, erkek-devlet şiddetini tüm toplumlara hakim kılmaktadır. Erkek egemen iktidar aklı cinsiyetçilik, milliyetçilik, dincilik üzerinden geliştirdiği hegemonya savaşıyla adeta toplum kırım uygulamaktadır. Bunun en yakıcı biçimini Kurdistan ve Ortadoğu’da yaşamaktayız. Kadınlara, topluma dayatılan topyekün savaş ‘özgürlük savaşı’ olarak gösterilemez. Kapitalist hegemon güçler ile Türkiye, İran destekli bölgesel statükocu dinci, gerici güçler arasında yürüyen savaş, kadınların, halkların çıkarına olmayan paylaşım savaşıdır.

Ortadoğu de kadın öncülüğünde demokratik devrime yürüyen halkların mücadelesi boğdurulmak isteniyor. Devrimci öncülüğe dayalı özgürlük çizgisi ve direniş miras yerine ulus-devletçi, milliyetçi, dinci, cinsiyetçi çizgi hakim hale getirilmek isteniyor. Kadınlar, halklar şiddet cenderesinde tutularak tüm özgürlük kanallarının, alanlarının yok edilmesi amaçlanıyor.  Kadınlar olarak daha büyük örgütlenmek ve savaşmak için daha fazla yakıcı nedenlerimiz vardır. Erdoğan-DAİŞ-Hüda Par çete kliğinin, Netanyahu’nun faşist saldırılarını ve Hamas'ın dinci, gerici saldırılarını mahkum ediyoruz. Tüm kadınları ve halkları bu kirli savaşa karşı tavır almaya çağırıyoruz. Her alanda erkek aklının geliştirdiği ahlaksız, yıkıcı savaşa karşı kadın aklıyla ve gücüyle harekete geçerek topluma dayatılan komployu yeneceğiz."