OSLO

Norveç’in başkenti Oslo’da Norveç PJAK komitesi tarafından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü, Türk devletinin Rojava’daki ve KDP’nin Şengal’deki saldırılarını protesto etmek amacıyla bir yürüyüş düzenlendi.

“Özgürlük ve ideoloji hapsedilemez” pankartı arkasında toplanan kitlenin, Oslo merkez tren istasyonunun önünden başlattığı yürüyüş, şehrin en işlek caddesi Karl Johan üzerinden devam ederek meclis binasının önünde düzenlenen mitingle son buldu.

Yürüyüşte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın posterleri ve PKK, KCK, KODAR, KJAR, PJAK, PYD bayrakları taşındı ve sık sık Norveç’çe “Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’da barış”, “Savaşa hayır barışa evet”, “Diktatör Erdoğan” ve “Türk devleti Kürdistan’dan defol” sloganları atıldı.

Temsili olarak hazırlanan zindana hapsedilen kalem, gazete, kitap ve barış sembolleriyle Öcalan nezdinde bütün siyasi tutsaklara, gazetecilere ve akademisyenlere uygulanan tecride dikkat çekildi.

PJAK komite adına konuşan Nişhtiman Alipenah, Öcalan’ın özgürlüğünün Kürt halkının özgürlüğü olduğu ve bunun için sonuna kadar mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.

PYD adına konuşma yapan Serbest Ali ise “Türk devletinin Rojava’ya yönelik saldırılarına değinerek aynı zamanda KDP ile AKP’nin Şengal’de Êzidî halkına karşı geliştirdiği savaş konseptinin karşısında sonuna kadar duracaklarını ve kirli ittifaklarını Kürt halkının görüp boşa çıkaracağını dile getirdi” diye konuştu.

ZÜRİH

İsviçre’nin Zürih kentinde AKP ve KDP ortaklığıyla Şengal’e bağlı Xanesor ve Sinunê’ye yönelik saldırılar protesto edildi. 

Beritan Kadın Meclisi, DEM-KURD ve Şengal Diaspora Meclisi’nin ortak düzenlediği eylem Rathaus Köprüsü’nde yapıldı. Saldırıları konu alan pankartların taşındığı eyleme sol, sosyalist kurum ve kuruluşlar da katıldı. Saygı duruşu ile başlayan mitingde Şengal Diaspora Meclisi, DEM-KURD ve Beritan Kadın Meclisi adına konuşmalar yapıldı. Almanca bildirilerin dağıtıldığı eylem okunan marş ve sloganlarla son buldu. 

MONTPELLIER

Fransa'nın Montpellier kentinde KDP-AKP çetelerin Şengal’a saldırmasını kitlesel bir yürüyüş ile protesto edildi.

DKTM’nin organize ettiği yürüyüş Peyru Parkı’nda başlayarak Comedie Meydanı’na kadar sürdü. Montpellier ve çevresinde yaşayan çok sayıda Êzidî de katıldı.

Yürüyüş boyunca “Şengal yalnız değildir”, “Hepimiz Êzidîyiz”, “Bijî berxwedana Şengale” sloganları atıldı.

Yürüyüş sonrasında Comedie Meydanı’nda düzenlenen mitingde kısa bir konuşma yapan DKTM Eşbaşkanı Cevat Güneş, “Tüm halkımız Barzani’nin gerçek yüzünü görmüştür, KDP, DAİŞ çetelerin eliyle Şengal’de yaptığı katliamın devamı olarak bugün de TC ile işbirliği yapmak istiyor. TC'nin Başika kampında eğittiği çeteleri Şengal’e saldırdılar. Saldırılara karşı Şengal savunma güçleri çetelere geçit vermedi. Barzani ailesi asla amacına ulaşmayacaktır. Bu yapılan saldırı bırakuji değildir. Çetelerle özgürlük savaşçıları arasında bir çatışmadır. Şengal’e yapılan saldırıyı nefretle kınıyoruz” dedi.

Eylem sloganlarla sona erdi.

MARSİLYA

Fransa’nın Marsilya kentinde de Şengal’e yönelik saldırıları protesto edildi.

Canebiere Meydanı’nda toplanan Kürdistanlılar, AKP ve Barzani’nin Şengal’deki ihaneti protesto edildi. Mitingde yapılan konuşmalarda “Şengal halkının kazanımlarına, iradesine öz savunmasına saygı duyulması gerek” denildi.

Öcalan posterleri, bayraklar ve flamaların taşındığı eylemde “İşbilikçi çeteler Şengal’den defolun”, “Bii Serok Apo” sloganları atıldı.

KÖLN

Almanya'nın Köln kentinde KDP bir mitingle protesto edildi. Köln Viyan Kadın Meclisi ve Köln Kürt Demokratik Toplum Merkezi’nin ortaklaşa düzenlediği eyleme Êzidîler ve Rojavalılar başta olmak üzere, dört parça Kürdistan’dan kitle katıldı.

Miting, saldırıda yaşamını yitiren HPG gerillaları ve YBŞ savaşçıları için yapılan saygı duruşu ve “Ey Rapîq” marşı ile başladı. Köln merkezi tren istasyonu meydanında yapılan mitinge Almanlar da yoğun ilgi gösterdi.

Mitingte saldırı üzerine hazırlanan bildiri okundu, konuşmalar yapıldı. Saldırının kınandığı konuşmalarda "KDP Şengal'i bıraktı. Şengalliler katliama uğradı. Kadınlar, genç kadınlar kaçırıldı. Esas yapılması gereken bu yaraların sarılması, Kürdlerin bir statüye kavuşturulmasıdır" denildi.

Konuşmalarda Türk devletinin Kürdistan'ı hep harabe şekilde tutmak ve kendi sömürgeci statüsünü korumak için yaptığı planları da anlatıldı. Türk devlet ve bu planlara uyan KDP kınandı.