Şervan Sason: Herkes QSD savaşçıları gibi ölümüne direnmeli!

QSD Serêkaniyê Komutanı Şervan Sason: Düşmanımız bizi imha etmeye yemin etmiş. Nasıl ki Serêkaniyê’de QSD savaşçıları, 5 metre önünde ölümü görerek mevzilere gidiyorsa, direniyorsa, herkes bu ruhla hareket etmeli. Tüm Kürt halkına çağrım budur.

QSD Serêkaniyê Komutanı Şervan Sason, "Kürt halkı ve tüm kurum ve kuruluşlar, siyasetçiler, gazeteciler, tüm toplumsal kesimlere şunu söyleyebilirim: Düşmanımız bizi imha etmeye yemin etmiş. Eğer güçlü bir birlik oluşturmaz, QSD’nin Serêkaniyê’deki direnişi gibi bir direniş sergilemezsek, düşman karşısındaki durumumuz kötüleşecektir. Çağrım şudur: Nasıl ki Serêkaniyê’de QSD savaşçıları, 10 metre, 5 metre önünde ölümü görerek mevzilere gidiyorsa, direniyorsa, herkes bu ruhla hareket etmeli. Sanatçısı, siyasetçisi, diplomatı, gazetecisi, herkes bu ruhla mücadele etmeli. Tüm Kürt halkına çağrım budur. Düşmana karşı güçlü bir birlik oluşturmalılar" dedi.

QSD Serêkaniyê Komutanı Şervan Sason, Direniş kalesi Serêkaniyê'deki son duruma ilişkin sorularımızı yanıtladı.

NATO’nun ikinci ordusu, çeteleri ile birlikte 10 gündür tüm imkanları ile saldırıyor. Şimdi herkes Serêkaniyê’yi direniş kalesi olarak görüyor. 10’uncu gününde savaşın durumu nedir?

Tüm Kürt, Arap, Süryani halklarını, tüm Rojava halklarını selamlıyorum. Serêkaniyê direnişinde şehit düşenler şahsında tüm devrim şehitlerini anıyorum.

10’uncu gününe giren çatışmalar aslında yeni değil. Yedi yıldır Serêkaniyê saldırı altında bulunuyor. Yedi yıl önce, aynı zihniyet, aynı ordu, aynı düşman saldırı yaparak işgal etmek istemiş, başarısız olmuşlardı.  Serêkaniyê ve Rojava üzerindeki tehdit ve kötü emelleri hiç bitmedi. 10 günlük savaş, bunun sonucudur. 100 yıllık bir sorununun sonucudur. Biz bir zihniyete karşı savaşıyoruz. İşgal etmek isteyen, insan ve toplum iradesini yok etmek, iradesiz bırakmak isteyen bir zihniyete karşı savaşıyoruz.

Saldırılar 10 gün önce başladı. Önceden tüm savaşçılarımız hazırlık yapmışlardı. Savaşçılarımız, komutanlarımız ve halkımız bu saldırılara hazırdı. Saldırı ağır silahlar ve hava saldırıları ile başladı. İlk gün, tüm ileri teknolojik silahlarla tüm noktalarımıza saldırı yapıldı. En güçlü tedbirlerimizi kent içerisinde aldık. İşgalci ordunun kente girmesini engellemek için tüm YPG, YPJ ve QSD savaşçıları kentin etrafında güçlü tedbirler aldı. Düşman ikinci gün boş arazi üzerinden kenti çembere almaya çalıştı. Ancak bu kuşatma öyle kolay olmadı. Belli bir noktaya kadar gerçekleşen kuşatmaya karşı büyük bir direniş sergilendi.  Kent kuşatmaya alınana kadar düşmanın yüzlerce kaybı oldu. Onlarca tank, panzer ve askeri araç imha edildi. Kentin kuşatmaya alınmasından sonra, bu kez kent merkeze saldırılar yoğunlaştırılarak, ele geçirilmek istendi. Bu saldırılara karşı, ilk beş gün tek bir bina dahi ellerine geçmedi. Kente yönelik karadan bir saldırı vardı, obüs ve tanklarla bombalıyorlardı. Yüzlerce ölü verdiler ama yine de başarılı olamadılar. 

Kentin doğu girişindeki sanayi bölgesi beş kez el değiştirdi. Savaşçılarımızın elinden alamadılar. Ancak ahlak ölçülerini almayan bir düşmanla karşı karşıya olduğumuz için, sanayiyi ağır silahlarla imha ettiler, öyle ele geçirdiler.

Şimdi kentteki durum da budur, sivil ayrımı yapmadan savaş uçakları ile bombalıyorlar. Uçaklar ve top atışları ile ev ev bombalanıyor.

Savaşçılarınızın sivillerin korunması için bir çağrısı da olmuştu...

QSD’nin tüm savaşçıları halkın fedaileridir. Bu çeperlerde yer alan her savaşçımız bir fedaidir. Bu toprak için kendilerini feda etmişlerdir. Bu irade ve inançla hareket ediyorlar. Hiçbir güç ve bilgi, imha için gelen uçaklara karşı bu mevzilerde böyle direnemez. Tüm tehlikelere karşı savaşıyorlar, çünkü topraklarını ve halkın koruyorlar.

Serêkaniyê nasıl direnişin kalesi oldu? Yani, küçük bir nahiye bu kadar büyük bir saldırıya karşı nasıl direniş kalesi haline geldi?

Bir karış toprağımızın dahi düşmanın eline geçmemesi kararımız var. Her savaşçımız bu iddia ve kararlılığa sahiptir. Düşmanın şimdiye kadar aldığı yerleri de geri alacağız. Ev ev, metre metre direniş sergilendi. Bir mevzide eğer bir savaşçı şehit düşmüşse, aynı dakikalarda intikamı alınmıştır. Direnişin kalesi budur. Serêkaniyê’de boşluk olmadı. Hiçbir mevzi kırılmadı. Hangi mevzi darbe aldıysa, intikamı alınmıştır. Yaralanan her savaşçının intikamı alınmıştır. Serêkaniyê’deki her insan halkı, ülkesi ve onuru için görevine sahip çıktı.

Serêkaniyê halkı da direnişe katıldı mı?

Kadın, erkek, aile dahil siviller çeteler karşı QSD ile omuz omuza verdi.

İlan edilen ateşkesin durumu nedir?

Kısaca şunu söyleyebiliriz: Ateşkes söylemde oldu, ama pratikte gerçekleşmedi. Bunu ihlal eden Türk tarafıdır. Halen de saldırılar devam ediyor.  Resmi ilandan bu yana 40’ı aşkın mevzimize saldırı oldu. Tüm saldırıları bertaraf edildi. Ama saldırılar sürüyor. Bir ev daha alma, bir mahalle daha alma hesabı içerisindeler. Bu çabalar halen de devam ediyor. Bir kez daha hastaneye de saldırdılar.  Hastanede çok sayıda yaralı var.  Siviller de var bunlar arasında. Saldırı, QSD savaşçıları tarafından önlendi.

Bu ateşkes sırasında (Türk devletinin) ev ev ilerleme çabalarının olduğunu söylediniz. Peki sizin yanıtınız nasıl olacak?

Bulunduğumuz hatlarda, tek bir metre bile ilerlemelerine izin vermeyeceğiz. Bu çatışmalar bunun için var. Sabahın erken saatlerinden beri (Türk devletinin) çok sayıda ölü ve yaralıları oldu. Şimdiye kadar 6 arkadaşımız da yaralandı. Savaşçılarımızın bulunduğu noktalara doğru bir metre dahi ilerlemeye çalışırlarsa, karşılığını görecekler.

Kürdistan dört parçası ve dünyanın bir çok yerinde insanlar ayakta, onlara bir mesajınız var mı?

Kürt halkı ve tüm kurum ve kuruluşlar, siyasetçiler, gazeteciler, tüm toplumsal kesimlere şunu söyleyebilirim: Düşmanımız bizi imha etmeye yemin etmiş. Eğer güçlü bir birlik oluşturmaz, QSD’nin Serêkaniyê’deki direnişi gibi bir direniş sergilemezsek, düşman karşısındaki durumumuz kötüleşecektir. Çağrım şudur: Nasıl ki Serêkaniyê’de QSD savaşçıları, 10 metre, 5 metre önünde ölümü görerek mevzilere gidiyorsa, direniyorsa, herkes bu ruhla hareket etmeli. Sanatçısı, siyasetçisi, diplomatı, gazetecisi, herkes bu ruhla mücadele etmeli. Tüm Kürt halkına çağrım budur. Düşmana karşı güçlü bir birlik oluşturmalılar.

Peki dünya halklarına mesajınız nedir?

Dünyayı pek takip edemiyoruz. Ama inanıyorum ki, toplum ahlaklı ve vicdanlıdır ve durumu görüyorlardır.  Burada bir halk katlediliyor, bir toplum yok ediliyor.